Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2009/15513 Esas 2010/3361 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/15513
Karar No: 2010/3361
Karar Tarihi: 15.2.2010

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2009/15513 Esas 2010/3361 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2009/15513 E.  ,  2010/3361 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA :Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini
    istemiştir.
    Yerel mahkeme, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar
    vermiştir.
    Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan davalı işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliği ile işe iadesine ve buna bağlı tazminat ile boşta geçen süre ücretinin hüküm altına alınması isteğinde bulunmuştur.
    Davalı işveren, yapılan tahkim sözleşmesi uyarınca davanın özel görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, görev yönünden dava reddedilmez ise davanın iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedilmesi nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, taraflar arasında yapılan 31.12.2002 tarihli mutabakat Protokolünün 6.maddesinde iş güvencesine ilişkin ihtilafların özel hakeme götürülmesi gerektiğinin düzenlendiği gerekçesi ile davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.
    Uyuşmazlık tahkim şartının geçerliliği ve görev yönünde toplanmaktadır. Normatif dayanağı 4857 sayılı Kanunun 20. maddesidir.
    İşçi ve işverenler arasındaki uyuşmazlıkların çözüm yeri 5521 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince İş Mahkemeleridir. Doğal yargıcı iş yargıcıdır. İşe iade davalarında 4857 sayılı Kanunun 20. maddesi gereğince ayrık hüküm getirilmiştir. "Taraflar arasında uyuşmazlık aynı sürede özel hakeme götürülür " tümcesi yeni bir yargı yeri getirmektedir. Başka bir anlatımla Yasa Koyucu "özel hakem" kurumunu feshe bağlı bir sonuç olarak görmüştür. Hükmün sözünden de bu anlaşılmaktadır.
    İşçinin işveren karşısında ekonomik açıdan zayıf olduğu iş sözleşmesinin kuruluşunda ve devamında işverene hukuken bağımlı olduğu tartışmasızdır. İşçi işveren otoritesi altında ve onun emir ve talimatları ile iş görür. Denetim altındadır. İrade serbestliği yoktur. Ancak fesihle bağımlılık ortadan kalkar.
    Gerek metodoloji gerek taraflar arasındaki hukuki ilişkinin niteliği, işe iade davalarının özel hakeme götürülmesinin ancak iş sözleşmesinin feshinden sonra anlaşma - sözleşme ile mümkün olacağı sonucuna götürür. Aksi halde işçinin iradesi dışında kendisinin yabancı olduğu bir yargılama sürecine zorlanması söz konusu olur. Yasanın amacı dışında bir sonuç doğar. Hükmün bu fıkrasının önceki düzenlemesindeki "Toplu İş Sözleşmesinde hüküm varsa veya ..." tümcesinin Anayasa Mahkemesinin 19.10.2005, 2003/66 E - 2005/72 Sayılı Kararı ile iptal edilerek işçinin iradesine üstünlük tanınması yukarıdaki gerekçeyi doğrulamaktadır.
    Somut olayda davacı davalı işyerinde uzun bir süre çalışmıştır. İşyerinde çalışırken özel hakem koşulunu içeren protokol imzalanmış, iş sözleşmesi protokolden çok sonraki bir tarihte feshedilmiştir. Yukarıda belirtildiği üzere iş sözleşmesi devam ederken yapılan özel hakem sözleşmeleri geçersiz olduğundan davanın esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddi hatalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.2.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.














    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.