23. Hukuk Dairesi 2011/3757 E. , 2012/2423 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalı aleyhine 75.000,00 TL asıl alacağın tahsili amacıyla icra takibi yapıldığını, takip tarihinden hemen sonra 74.000,00 TL" nin davalı tarafından ödenmesine rağmen bakiye 1.000,00 TL ile 28.05.2006-14.04.2008 tarihleri arası yasal faiz, icra vekalet ücreti ve icra masrafları olmak üzere toplam 19.657.80 TL "nin ödenmediğini, davalının borca itirazının kısmen haksız olduğunu ileri sürerek, takibin devamına % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, ödeme emrinin tebliğinden önce müvekkilinin davacıya gönderdiği miktarın, davacı tarafından itirazi kayıt konulmaksızın kabul edildiğini, Borçlar Kanunu"nun 113. maddesi gereğince itirazi kayıt koymaksızın alacağını kabul edenin fer"i alacak talebinde bulunmasının mümkün olmadığını, davalının kötü niyetli bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece dosya kapsamı ve bilirkişi raporuna göre; kooperatif üyeliğinden ayrılan davacının yerine 28.05.2006 tarihinde yeni üye alındığı, alacağın bu tarihte muaccel hale geldiği, bu tarihten itibaren gecikme faizi talebinin yerinde olduğu, ödenmeyen işlemiş faiz miktarının 9.816,73 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile itirazın 9.816,73 TL yasal faiz yönünden iptaline, tarafların icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dava, çıkma alacağının tahsili için başlatılan başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağındaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davanın dayanağı icra dosyasının incelenmesinde, 75.000,00 TL asıl alacak ile alacağın muaccel hale geldiği 28.05.2006 tarihinden itibaren yasal faiz istemini içerdiği, takip sırasında davalı kooperatif tarafından davacı tarafa 14.04.2008 tarihinde 72.000,00 TL, 21.04.2008 tarihinde 2.000,00 TL olmak üzere toplam 74.000,00 TL asıl alacağın ödendiği ve davalı kooperatifin yaptığı ödemeler nedeniyle alacaklıya borçlarının bulunmadığını belirtilerek itiraz ettiği görülmüştür.
Dava ise, 19.657,80 TL üzerinden ve süresi içerisinde itirazın iptali istemiyle açılmıştır. Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde, davacının, 71.622,93 TL çıkma payı ile 12.193,80 TL işlemiş faiz alacağı olduğu hesaplanmıştır. Mahkemece, dava kısmen kabul edilerek, takipte istenen ve ödenmediği iddia edilen 1.000,00 TL ile fazla yatırılan miktar, işlemiş faizden indirilerek , takibin 9.816,73 TL yasal faiz yönünden devamına karar verilmiştir.
İİK.nun 67. maddesinde düzenlenen itirazın iptali davası takip hukukuna özgü bir tahsil davasıdır. İtirazın iptali davası, dayandığı takiple bağlantılı olması ve dava sonucuna göre hükmedilmesi ile normal bir tahsil davasından ayrılmaktadır. Bu dava, takiple bağlantılı olduğundan, davanın dayandığı geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir.(19 HD 07.03.2003 T.2002/85 E.,2003/1932K)
Davacının takip talebinin incelenmesinde işlemiş faize yönelik bir talebin bulunmadığı, bilirkişi raporunda da davalı kooperatifin, asıl alacak kalemlerinden 71.622,93 TL borcu bulunduğu, takip sırasında 74.000,00 TL ödemede bulunduğu konusunun çekişme konusu olmadığı anlaşıldığından, ortada asıl alacak yönünden itirazın iptali davasının şartları oluşmamıştır.
İşlemiş faiz yönünden ise, davacının harcını ödeyerek başlattığı bir takip talebi bulunmadığı,bu sebeple İİK"nun 67. maddesi anlamında işlemiş faiz yönünden de itirazın iptali davasının şartların oluşmadığı görülmekle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, ( 2 ) no"lu bentte aıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davalı taraf yararına BOZULMASINA, davacının fazla yatırdığı peşin harç ile davalıdan peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 28.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.