10. Hukuk Dairesi 2016/1437 E. , 2016/1969 K.
"İçtihat Metni"
G.. K.. adına Av. M.. G.. ile S.. B.. adına Av. S.. M.. arasındaki dava hakkında ....iş Mahkemesinden verilen 23.10.2014 gün ....K. sayılı hükmün, Dairemizin 20.02.2015 gün, ...E., ....K. sayılı ilamı ile BOZULMASINA karar verilmiştir. Bozma sonrası, Mahkemenin verdiği 08.12.2015 gün ve 2015/485E., 2015/766 K. sayılı karar ile önceki kararında 6100 sayılı HMK’nın 373/(5). maddesi uyarınca direndiği anlaşılmış olmakla ve Direnme üzerine yapılacak işlemlerin neler olduğu 6100 sayılı HMK’nın 373’ncü maddesinin (5). fıkrasında; “İlk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesi kararında direnirse, bu kararın temyiz edilmesi durumunda inceleme, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca yapılır. (6) fıkrasında da; “(6) Hukuk Genel Kurulunun verdiği karara uymak zorunludur.” şeklinde ifade edilmiş olmakla birlikte 5 Temmuz 2012 gün ve 28344 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun 40. maddesi ile 5521 sayılı Kanuna eklenen Geçici 2’nci maddedeki;“ Bölge adliye mahkemelerinin, 5235 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca Resmî Gazete’de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, Yargıtayın bozma kararlarına karşı verilen direnme kararının temyizi halinde dava dosyası, önce kararı veren daireye gönderilir.Direnme kararları daireler tarafından öncelikle incelenir. Kararı veren daire, direnmeyi yerinde görürse kararı düzeltir; yerinde görmezse talebi on gün içinde Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna iletir.” şeklindeki düzenleme karşısında, direnme kararının süresi içinde temyizen incelenmesi davalı Kurum avukatınca talep edilmesi üzerine Tetkik Hâkimi Esin Zeynep Sarıtepe tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Dava, hak sahibi konumundaki davacıya bağlanan ölüm aylığının kesilmesi yönündeki davalı S.. B.. işleminin iptali, aylığın yeniden bağlanarak yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemine ilişkin olup, Mahkemece; davanın kabulüne dair verilen hükmün Dairemizce;...." Eldeki davada mahkeme davayı boşanan eşlerin birlikte yaşamadığından aylığın iptali ve borç çıkarılmasına ilişkin kurum işleminin iptali yasal mevzuata aykırı ve hatalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir. Mahkemenin 01.10.2003-01.10.2008 tarihleri arasında kurmuş olduğu kabul hükmü isabetli ise de; 01.10.2008-01.07.2010 arası verilen kabul hükmü yanılgılı ve hatalı değerlendirme nedeniyle isabetsizdir. Şöyle ki; davanın yasal dayanağı, 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel
Sağlık Sigortası Kanunu’nun 56. maddesinin ikinci fıkrasıdır. Bu nedenle davacı kurumun yersiz ödenen aylıkların geri istenmesi 01.10.2008 tarihinden itibaren mümkündür. Somut olayda Sosyal Güvenlik Kontrol Memurluğu"nca gerçekleştirilen soruşturma kapsamında elde edilen somut veri ve saptamalar, bu soruşturma kapsamında beyanına başvurulan Mahalle Muhtarı M.T."nin, davacı ve boşandığı eşinin beraber yasadıklarına yönelik imzalı beyanı ve boşanılan eşin ve davacının aynı apartmanda farklı dairelerde oturduklarına ilişkin imzalı beyanları, İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı"nın cevabı yazısına göre de davacı ve boşandığı eşinin 2008 seçimlerinde aynı adres aynı sandıkta ardı sıra numaralarda oy kullandıkları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı ve boşandığı eşinin aynı apartmanda oturmalarının hayatın olağan akışına aykırı olması ve 17.06.2010 tarihli Sosyal Güvenlik Kontrol Memuru raporunun aksinin ispat edilemediği anlaşılmıştır.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece davanın 01.10.2008-01.07.2010 arası reddine karar verilmesi gerekirken bu dönem yönünden davanın kabulüne karar verilmesi,…”gerekçesiyle bozulduğu anlaşılmakla, bozma ilamı gerekçesindeki açıklamalar gözetildiğinde, Mahkemenin direnme kararı yerinde görülmediğinden talebin on gün içinde Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna iletilmesi gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda yazılı sebepten ötürü Yargıtay incelemesine konu olan karar, eski hükümde direnmeye ilişkin olup direnme Dairemizce yerinde görülmediğinden ve bu durumda kararın inceleme yeri Yargıtay Hukuk Genel Kurulu olduğundan dava dosyasının Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna sunulmak üzere Yargıtay Birinci Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 16.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.