Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 01.11.2012 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve yıkım istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.04.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_ Dava, komşuluk hukukuna aykırılık nedeniyle elatmanın önlenmesi ve kal isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuş, mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekili hükmü temyiz etmiştir. 6100 sayılı HMK"nın 297/2. maddesi gereğince; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz edilmeksizin taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Bunların yanında hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre talep sonucunda daha azına karar verilebilir (HMK m. 26/1). Somut olaya gelince; mahkemece davalının taşkın olduğu belirlenen imalatlarının nereden hangi miktarda yıkılacağının belirlenmesi ve hüküm sonucunda açıkca gösterilmesi gerekirken, yalnızca (yapı yaklaşma sınırından itibaren taşacak şekilde) yazılması doğru olmadığı gibi "fazlalık imalatların kal"i" denilerek infazı mümkün olmayacak şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.06.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.