19. Ceza Dairesi Esas No: 2017/4420 Karar No: 2017/9128 Karar Tarihi: 06.11.2017
1163 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2017/4420 Esas 2017/9128 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanık kasten yaralama suçu işlediği gerekçesiyle mahkum edilmiştir. Ancak, sanık hakkında daha önce verilen bir hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kesinleştiği ve suç tarihi ile karar tarihi arasında zamanaşımı süresinin gerçekleştiği belirlenmiştir. Bu nedenle, kamu davası düşmüştür. Kararda, suçun türü, ceza miktarı ve zamanaşımı süresi gibi detaylar yer almaktadır. Kanun maddeleri ise; 1163 Sayılı Kanuna Aykırılık, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 102/4 ve 104/2. maddeleri ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesidir.
19. Ceza Dairesi 2017/4420 E. , 2017/9128 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 1163 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Sanık hakkında 01/07/2003 suç tarihli eylemiyle ilgili olarak mahkemece verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın 12/06/2009 tarihinde kesinleştiği, sanığın denetim süresi içinde 13/06/2010 tarihinde işlediği kasten yaralama suçundan kurulan hükmün kesinleşmesi ve ihbar üzerine, hükmün açıklandığı, CMK"nın 231/8-c maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararın kesinleştiği 12/06/2009 tarihi ile sanığın denetim süresi içinde yeni suç işlediği 13/06/2010 tarihleri arasında zamanaşımının durduğu kabul edilerek yapılan incelemede, Sanığa yükletilen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst haddine göre, suç tarihi ile karar tarihi arasında 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık aylık olağanüstü zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu gözetilmeden zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 06/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.