12. Ceza Dairesi 2016/7863 E. , 2016/13501 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama, trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : 1-Taksirle yaralama suçu yönünden; TCK"nın 89/1, 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
2-Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu yönünden; TCK"nın 179/3-2, 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanık hakkında taksirle yaralama suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
133 promil alkollü vaziyette kaza yapan sanık hakkında TCK"nın 22/3. maddesinin uygulanmaması, temyiz edenin sıfatına göre bozma sebebi yapılmamıştır.
03.12.2013 günü saat 20.45 sıralarında katılan ..."ın park halindeki aracı ile birden hareket ederek sola manevra ile U dönüşü yaptığı sırada, arkasından gelen ve direkt seyir halinde olan, aynı zamanda 133 promil alkollü olduğu tespit edilen sanık sürücü ... yönetimindeki aracın 20.8 metre fren tedbiri ve sola direksiyon tedbiri almasına rağmen aracı ile katılana ait aracın sol arka kapı tarafından çarpması sonucu katılan sürücü ..."ın basit tıbbi müdahale ile giderilecek şekilde yaralandığı kazada, kusur tespitinin mahkemenin yetkisi kapsamında olduğu, sanık ..."in 133 promil alkollü vaziyette kazanın meydana geldiği kavşağa yaklaştığı sırada hızını azaltmayarak kazaya tali kusuru ile sebebiyet verdiği şeklindeki mahkeme kabulünde isabetsizlik bulunmadığı dikkate alınarak, ek tebliğnamede 1 numaralı bozma öneren görüş ile sanığın sabıka kaydında aynı suçtan verilen ve 31.01.2013 tarihinde kesinleşen mahkumiyet kaydının bulunması sebebiyle 2 ve 3 numaralı bozma öneren görüşlere iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarının taksirli suçlarda uygulama olanağı bulunmadığı gözetilmeden anılan madde ile sanık hakkında hak yoksunluğuna hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden (2) olarak numaralandırılan hüküm fıkrasının hak yoksunluğuna ilişkin 3. bendinin hükümden çıkartılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
TCK"nın “Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma” başlıklı 179. maddesinin 3. fıkrasında alkol ve uyuşturucu madde etkisiyle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek olan kişinin araç kullanma halinin suç olarak düzenlendiği, maddede belirtilen suçun tehlike suçu olduğu, ancak somut olayda bir kişinin yaralanması sebebiyle suçun zarar suçuna dönüştüğü, bu nedenle de sanığın sadece taksirle yaralama suçundan cezalandırılması gerektiği gözetilmeden, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan hüküm kurulmasına yer olmadığına dair karar verilmesi yerine yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
5237 sayılı TCK"nın 53/1-c maddesinde belirtilen velayet, vesayet ve kayyımlığa ait hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca sadece kendi alt soyu açısından koşullu salıverme süresine kadar uygulanabileceği, alt soy haricindeki kişiler yönünden ise, yoksunluğun, hapis cezasının infazına kadar devam edeceğinin gözetilmemesi ve sanık hakkında TCK"nın 53. maddesi tatbik edilirken, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince kısmen isteme uygun olarak BOZULMASINA, 20/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.