
Esas No: 2016/3010
Karar No: 2018/7678
Karar Tarihi: 06.11.2018
Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/3010 Esas 2018/7678 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Hükmün açıklanması ile sanık hakkında, Nitelikli dolandırıcılık suçundan TCK 158/1-j-son, 168/2, 62, 52 ve 53 maddeleri gereğince, Resmi belgede sahtecilik suçundan TCK 204/1, 62 ve 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından, sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmü, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü,
Sanığın, kardeşi olan müşteki Hakan’a ait kimlik bilgilerini kullanarak, mahalle muhtarından ilmuhaber aldığı, bu ilmuhaber ile Osmangazi Nüfus Müdürlüğü’ne müracaat ederek, üzerinde kendisinin fotoğrafı bulunan, ancak müşteki Hakan’ın kimlik bilgilerini içeren nüfus cüzdanı çıkarttığı, ardından da bu nüfus cüzdanı ile müşteki Teb Bankası’na müracaat edip, kendisini Hakan olarak tanıtıp, kredi sözleşmesi imzalayarak, 3.150 TL kredi çektiği, bu surette sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda,
1) Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde,
Sanığın ikrar içeren savunması, müşteki beyanı ve tüm dosya kapsamı karşısında, sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmünde her hangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın her hangi bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2) Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde,
Suça konu kredinin tahsisi için, sanık tarafından kullanılan ve sahte olduğu anlaşılan belge asıllarının dosya içerisinde bulunmadığı, sadece sanık tarafından imzalanan kredi sözleşmesi aslının dosya içerisinde mevcut olduğu anlaşılmakla, öncelikle suça konu sahte tüm belgelerin asıllarının temini ile emanet alınması, emanete alındıktan sonra ise söz konusu belgelerin duruşmaya getirtilerek mahkeme heyeti tarafından incelenip, özellikleri zapta geçirilerek, iğfal kabiliyeti bulunup bulunmadığının tespit edilmesi ve gerekirse bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılması, bu belgelerinin tüm araştırmalara rağmen bulunamaması halinde ise, dosya içerisinde aslı mevcut bulunan kredi sözleşmesinin sanık tarafından imzalanması nedeni ile bu eylemin özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı gözetilmeden, eksik inceleme ve suç vasfında hataya düşülerek yazılı şekilde mahkumiyet hükmü verilmesi,
Kabule göre de,
Sanığın, bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda sahtecilik suçunu birden fazla kez işlemesi nedeniyle, TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun’un 326/son gereğince kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 06/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.