15. Ceza Dairesi Esas No: 2018/4590 Karar No: 2018/7676 Karar Tarihi: 06.11.2018
Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/4590 Esas 2018/7676 Karar Sayılı İlamı
15. Ceza Dairesi 2018/4590 E. , 2018/7676 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : Zamanaşımı nedeniyle düşme
Dolandırıcılık suçundan verilen düşme hükmü, katılan tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü, Sanığın, asker arkadaşı İbrahim"in babası olan katılandan, suça konu sahte altınları, gerçek altın gibi göstererek, menfaat temin etmek suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediği, iddia olunan somut olayda, Mahkemenin 28/04/2009 tarihli kararı ile, sanığın TCK’nın 157/1 ve 86/2. maddeleri gereğince mahkumiyetine karar verildiği, sanığın temyizi üzerine Daire’mizin 06/05/2014 tarihli ilamı ile mahkumiyet hükmünün onanmasına karar verildiği, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı üzerine Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 31/01/2017 tarihli ilamı ile “itirazının kabulüne ve Daire’mizin onama kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme kararının itiraz doğrultusunda bozulmasına” karar verildiği, bu bozma ilamı sonrasında ise mahkemece yapılan yargılama neticesinde, sanık hakkında en son zamanaşımını kesen işlemin 28/04/2009 tarihli mahkumiyet hükmü olduğu belirtilerek, TCK’nın 66/1-e bendine göre hesaplanan 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin dolması nedeni ile düşmesine karar verilmiş ise de, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 22/11/2011 tarih ve 2011/4-203 E, 2011/238 K. sayılı ilamında “... 5271 sayılı Yasada olağanüstü bir yasa yolu olarak düzenlenmiş bulunan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazı üzerine yapılan incelemede, Ceza Genel Kurulunca itirazın kabulü durumunda, Özel Daire onama kararı ile Ceza Genel Kurulunun karar tarihi arasında geçen sürenin dava zamanaşımının hesaplanmasında göz önünde bulundurulmaması gerektiğinin kabulünün zorunlu olduğu, ancak itirazın kabulü üzerine dosyanın derdest hale gelmesi nedeniyle yargılamaya devam edildiğinde Ceza Genel Kurulunca itirazın kabulü tarihinden itibaren geçerli olmak üzere süre işlemeye devam edeceğinden dava zamanaşımı buna göre hesaplanması gerektiğinin ...” belirtilmesi karşısında, Daire’mizin 06/05/2014 tarihli onama ilamı ile Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 31/01/2017 tarihi arasında geçen 2 yıl 8 ay 25 gün zamanaşımı süresinin durmuş olması nedeni ile bu sürenin zamanaşımı hesabında göz önüne alınmaması gerektiği, dolayısıyla yargılamaya devam edilerek, sanık hakkında 6763 sayılı yasa ile uzlaşma kapsamına alınan TCK’nın 157/1. maddesi kapsamında bulunan “basit dolandırıcılık” suçundan mahkumiyet hükmü yerine, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde zamanaşımı nedeni ile düşme hükmü verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, 06/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.