Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/13834 Esas 2010/1591 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/13834
Karar No: 2010/1591
Karar Tarihi: 17.2.2010

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/13834 Esas 2010/1591 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2009/13834 E.  ,  2010/1591 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BARTIN(KAPANAN) 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 23/07/2009
    NUMARASI : 2007/725-2009/438

    Taraflar arasında görülen davada;Davacı, karayolu kamulaştırma alanı içerisinde olan kavşak alanına baz istasyonu kurulduğunu, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunun 16. maddesi uyarınca çıkarılan yönetmelik hükümlerine aykırı olduğunu ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, taşınmazın köy tüzel kişiliği adına kayıtlı olduğunu ve kamulaştırma alanı içerisinde olmadığını belirtip esas ve husumetten davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, dava değerine göre Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir.
    Karar, davacı vekilince süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi ... ....raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, dava değerine göre Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacı Karayolları Genel Müdürlüğü, yol güvenliği sahası içinde kalan yere haklı ve geçerli bir neden olmaksızın davalıların baz istasyonu kurmak suretiyle müdahale ettiklerini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.
    Hemen belirtilmelidir ki; 492 Sayılı Harçlar Yasasının 16.maddesi hükmü ile 4.3.1953 tarih 10/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararı uyarınca elatmanın önlenmesi isteği yanında yıkımda istenildiği takdirde dava değerinin, elatılan taşınmaz değeri ile üzerindeki muhtesatın değerinin toplamından ibaret olacağı açıktır.
    Ne varki; mahkemece sadece zemin değeri esas alınmak suretiyle neticeye gidilmiş olmasının isabetli olduğu söylenemez. Esasen, yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporlarında zemin ve muhtesatın değerlerine göre mahkemenin görevli olduğuda anlaşılmaktadır.
    O halde; tarafların ileri sürdükleri iddia ve savunma doğrultusunda delillerin toplanması, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
    Davacının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 17.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.