11. Hukuk Dairesi 2013/3157 E. , 2013/23700 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 06.12.2012 tarih ve 2012/379-2012/479 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalı şirket vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, Almanya Hannover Eyalet (Asliye Hukuk) Mahkemesi tarafından verilen 06.08.2009 tarih 13 O 41/09 numaralı kararın kesinleştiğini ileri sürerek, bu kararın tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, tenfizi istenilen kararın ve bu karara ilişkin dava dilekçesinin Lahey Sözleşmesi uyarınca davalılara tebliğ edildiği, ancak duruşma çağrısının davalılara posta yoluyla tebliğ olunduğu, 5718 sayılı Kanun"un 54/ç. maddesi uyarınca davalıların mahkemedeki duruşmaya çağrılmamaları ve alınan gıyabi kararın tenfizine de itiraz edilmesi karşısında tenfiz şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ile davalı şirket vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı şirket vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, yukarıda yapılan özetten de anlaşılacağı üzere mahkemece tenfizi istenilen kararın ve bu karara ilişkin dava dilekçesinin davalılara Lahey Sözleşmesi uyarınca tebliğ edildiği, ancak duruşma çağrısının posta yoluyla tebliğ olunduğu, davalıların yabancı mehkemedeki duruşmaya çağrılmamaları ve alınan gıyabi kararın tenfizine de itiraz edilmesi karşısında tenfiz şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak alınmış ve kesinleşmiş ilamlar hakkında, yetkili mahkemenin tenfiz kararı verebilmesi için 5718 sayılı MÖHUK’nın 54/ç maddesi uyarınca, kendisine karşı tenfiz istenen tarafın savunma haklarının ihlal edilmemiş olması gerekir. Somut olayda yabancı mahkemece, dava dilekçesi ve ekleri davalılara 1965 tarihli Hukuki ve Ticari Konularda Adli ve Gayrı Adli Belgelerin Yabancı Memleketlerde Tebliğine Dair Lahey Sözleşmesi’ne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalıların davaya karşı savunma yapmak isteğini göstermemeleri nedeniyle, Alman Usul Yasası’nın 331/3. ve 276. maddeleri uyarınca, davacının talebi üzerine, sözlü yargılama yapılmaksızın “gıyabi karar” verilmiştir. Buraya kadar olan gelişmelerin davalıların savunma haklarını kısıtlar nitelikte olmadığı, benzer olaylarda Yargıtay dairelerince verilen kararlarla da benimsenmiştir (Yargıtay 13. HD. 01.10.1992 gün ve 5764 E.-7352 K., Yargıtay 11. HD. 06.07.2010 gün ve 2008/12797 E.- 2010/7992 K.). Zira “kural olarak” her mahkeme kendi usul hükümlerini uygular. Bu itibarla, mahkemece, tenfizi istenilen karara ilişkin dava dilekçesinin davalılara usulünce tebliğ edilmiş olması karşısında davalı tarafın yabancı mahkemede savunma hakkının kısıtlanmadığının kabulü ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde duruşma çağrısının posta yoluyla tebliğ olunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı şirket vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı şirketten alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 30.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.