Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/12885
Karar No: 2014/18274
Karar Tarihi: 17.12.2014

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/12885 Esas 2014/18274 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı banka ile diğer davalılar arasında yapılan genel kredi sözleşmesi sonucunda kredi borcunun ödenmemesi üzerine davalıların itirazı sonucu takip durdurulmuştur. Davacı banka, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesi için dava açmıştır. Davalılar, kefil olduklarını ve haksız şekilde takibin sürdürüldüğünü savunarak davanın reddini talep etmişlerdir. Mahkeme, bilirkişi raporu doğrultusunda davalı kefillerin borçtan sorumlu tutulamayacakları ancak davalı şirketin borçlu olduğunun saptandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Kararda, davalı kefillerin belirtilen limitle sorumlu olduğu ve yanılgılı değerlendirme sonucu isabetsiz hüküm tesis edildiği belirtilmiştir. Mahkeme kararı bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: Kanun Maddesi belirtilmemiş.
19. Hukuk Dairesi         2014/12885 E.  ,  2014/18274 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
    TARİHİ : 24/04/2014
    NUMARASI : 2011/12-2014/114

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkili banka ile davalılardan S... Ltd.Şti.arasında akdolunan genel kredi sözleşmesinde diğer davalıların da kefil olarak yer aldıklarını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine aleyhlerine girişilen takibe davalıların itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek itirazın iptaliyle takibin devamına ve % 40 oranındaki icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili kredi alacağına dayalı olarak ayrıca ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takip sonrasında müvekkili şirket ile davacı arasında mevcut borcun taksitler halinde ödenmesine dair anlaşmaya varıldığı, borcun yenilendiği halde haksız şekilde davaya konu takibin sürdürüldüğünü ve ayrıca sözleşme akdedildiği tarihte YTL para birimi yürürlükte olduğu halde sözleşmedeki limit ve kefalet bölümlerinde TL.ibarelerinin yazılı olduğu, kefalet kısmında 600.000.00 TL.yazılı iken limit bölümünde 175.000.00 TL.yazılmış olup, böylece bu halin kefalet tutarının sonradan doldurulduğunun kanıtı olduğunu bildirerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davacı ve davalı şirket arasında mevcut borcun yenilendiğine dair bir delil sunulamadığı gibi öte yandan sözleşme akdolunduğu tarihte yürürlükte YTL para birimi geçerli olduğu, sözleşme limitine 175.000.00 TL.kefalet limitine ise 600.000.00 YTL.yazıldığı, o tarihte geçerli olmayan bir para biriminin sözleşmeye yazılmasının mümkün bulunmadığı gibi, sözleşme imzalanırken kefalet limitinin boş bırakıldığı, yanlış para birimi yazılması nedeniyle limitlerin sonradan doldurulduğunun ispatlandığı kefalet anında kefalet tutarları belli olmadığından davalı kefillerin borçtan sorumlu tutulamayacağı, ancak davalı şirketin borçlu olduğunun saptandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalı şirketin itirazının kısmen iptaliyle, toplam 211.539.91 TL.üzerinden, asıl alacak tutarı 175.575.95 TL.ye takip tarihinden itibaren yıllık % 39 ve ileride değişecek oranlarda davacı bankanın ticari kredilerine uyguladığı cari faizin % 50 fazlası uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya dair istemin reddine, hükmolunan asıl alacağın % 40’ı oranındaki 70.230.38 TL.icra inkar tazminatının bu davalıdan tahsiline, diğer davalılar aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Takibe ve davaya dayanak oluşturan 01.12.2005 tarihli kredi genel sözleşmesinde davalılardan İ.. K.., Ç.. K.. ve Ö.. K..’nın 600.000.00 TL.limitle diğer davalı S... Ltd.Şti.ne kefil oldukları görülmektedir. Bu olgular karşısında davalı kefillerin belirtilen limitle sorumlu bulunduklarının gözetilerek, yargılama sırasında dosyaya sunulan taraf beyanları da birlikte değerlendirilmek suretiyle varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi