8. Hukuk Dairesi 2013/19967 E. , 2014/9495 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Boşanma veya ayrılık vukuunda, çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf, gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür. (TMK. Md. 182) Bu madde uyarınca, ilamda hüküm altına alınan iştirak nafakasının alacaklısı, müşterek çocuk olmayıp, velayet hakkı kendisine verilen eştir. Velayet hakkı küçüğün reşit olması ile sona ereceğinden, bu tarihte iştirak nafakasının da sona ereceği tabidir. Ancak, çocuğun reşit olduğu tarihe kadar ödenmeyerek biriken nafaka alacağı bulunduğu takdirde, velayet hakkı kendisine verilmiş olan eş tarafından çocuğun reşit olduğu tarihten sonra da bu alacak takibe konu edilerek ödenmesi istenebilir. Zira nafaka, velayet hakkı kendisine verilen eşe çocuğun bakım ve eğitimine harcaması için verilmiştir ve onun tarafından istenilmesinde usul ve yasaya uymayan bir yön bulunmamaktadır.
721 sayılı TMK"nun 328/1. maddesine göre babanın çocuğuna yükümlülüğü reşit olmasıyla sona erer. Dolayısıyla, küçüğün reşit olduğu tarihte hükmedilen iştirak nafakası kanun gereği kendiliğinden sona ereceğinden, hükümde ayrıca belirtilmesine gerek yoktur . Küçük reşit olduktan sonra da eğitimine devam ediyorsa bu takdirde, kendisi yeni bir dava açarak yardım nafakası talebinde bulunabilir.
Somut olayda; ... 2. Aile Mahkemesi"nin 2009/770 Esas ve 2012/884 Karar sayılı ilamına istinaden ... 7. İcra Müdürlüğü"nün 2013/415 sayılı takip dosyasında velayeti anneye verilen müşterek çocuk Ege Erim"e velayeten annesi ..., vekili aracılığı ile alacaklı sıfatı ile ilam gereği birikmiş iştirak nafakası, ilam vekalet ücreti ve yargılama gideri ile devam eden aylar yönünden de aylık 2.500,00 TL iştirak nafakası alacağı talebinde bulunduğu, borçlu babanın, 20.05.2013 tarihinde İcra Müdürlüğü"nden çocuğun reşit olduğunu açıklayarak, son ödeme dekontunu ibraz edip,
dosyanın infazen işlemden kaldırılmasını istediği, müdürlükçe talebin reddine karar verilmesi üzerine borçlunun İcra Mahkemesi"nden anılan müdürlük işleminin iptali ile nafakanın kaldırılmasını talep ettiği, Mahkemece, çocuğun henüz üniversite eğitiminin devam ettiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği, dosya arasında bulunan nüfus kaydından çocuğun 18.05.2013 tarihi itibariyle reşit olduğu anlaşılmaktadır.
O halde, alacaklı annenin müşterek çocuk için hüküm altına alınan ve reşit olduğu tarihe kadar devam eden iştirak nafakası, vekalet ücreti ve yargılama gideri alacağını takibe koyma hakkı ve sıfatının bulunduğu, ancak, 18.05.2013 tarihinden itibaren reşit olduğu anlaşılan çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının yukarıda açıklandığı üzere TMK’nun 328/1 maddesi uyarınca kendiliğinden sona erdiği, çocuğun eğitimine devam etmesi halinde, kendisinin babasına karşı yeni bir dava açarak yardım nafakası talebinde bulunabileceği, bu durumda, mahkemece, şikayetçinin şikayetinin bu ilkeler doğrultusunda değerlendirilerek, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. ve İİK" nun 366. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 13.05. 2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.