(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2013/15205 E. , 2013/17210 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Alacak
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davalı tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde davalı vekili Av. ... geldi. Davacı taraftan gelen olmadı. Hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, davalı kiralayana karşı açılan tazminat davasında istenilmeyen faizin tahsili istemine ilişkindir Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; davalıya ait taşınmazı 18.06.1998 tarihli ve 5 yıl süreli sözleşme ile kiraladıklarını, ancak davalının sözleşmeye aykırı olarak taşınmazı bir başkasına kiraya verdiğini ve müvekkilinin kullanımına engel olduğunu, bu nedenle davalı hakkında ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/203 esas sayılı dosyası ile tazminat davası açtıklarını, mahkemece 14.386 TL tazminata hükmedilerek davanın kabulüne karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, açılan tazminat davasında faiz talep edilmediğinden mahkemece faize hükmedilmediğini, sonradan faiz alacağına ilişkin dava açılmasının mümkün olduğunu belirterek geriye doğru 10 yıllık dönem için 42.352,09 TL faiz alacağının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı ise; faiz alacağının asıl alacağın zamanaşımına tabi olduğunu, asıl alacağın muaccel hale geldiği tarihin 23.09.1999 olup bu tarihten itibaren 10 yıl içinde talep edilmeyen faiz alacağının zamanaşımına uğradığını, öte yandan davacıdan olan alacaklarının tahsili için ... 3.Asliye Ticaret mahkemesinin 2000/607 esas sayılı dosyası üzerinden itirazın iptali davası açtıklarını bu davada davacının 14.386 TL tazminat alacağına yönelik takas talebinde bulunduğunu, mahkemece takas savunması doğrultusunda bilirkişi incelemesi yaptırıldığını ve alacakların karşılıklı olarak takasa konu edildiğini, BK.’nun 122. maddesine göre takasın ancak borçlunun takası dermeyan etme kastını alacaklıya bildirmesiyle vaki olacağını, bu takdirde iki borcun takas edilebilecekleri andan itibaren en az olan borcun miktarı nispetinde sakıt olacağını bu hüküm çerçevesinde takasa konu alacak takas edilebileceği andan itibaren sakıt olacağından bu davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini savunmuştur. Mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda dava tarihinden geriye doğru 10 yıllık işlemiş faiz tutarı olan 42.321,90 TL alacağa hükmedilmiştir.
Davalıya ait taşınmaz davacı tarafından 01.07.1998 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli sözleşme ile kiralanmış olmasına karşın, davalının sözleşmeye aykırı olarak davacının kullanımını engellemesi ve taşınmazı üçüncü kişilere yeniden kiraya vermesi nedeniyle davalı hakkında açılan davada, mahkemece (... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin
2009/103 esas 2010/262 karar sayılı dosyası) 14.386 TL tazminata hükmedilmiş ve karar 12.04.2012 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı eldeki davada, ilk davada talep etmeyi unuttuğu faiz alacağını talep konusu yaparak dava tarihinden geriye doğru 10 yıllık süreye ilişkin 42.352 TL faiz alacağının tahsilini istemiştir. Davalı ise, davacının asıl alacağı görülmekte olan başka bir davada takas konusu ettiğini Borçlar Kanununun 122.maddesi uyarınca takasın geriye etkili olup iki borcun takas edilebilecekleri andan itibaren en az olan borcun miktarı nispetinde sakıt olacağını belirterek bu durumun nazara alınmasını istemiştir. Gerçektende taraflar arasında ... 3.Asliye Ticaret mahkemesinin 2000/607 esas sayılı dosyası üzerinden görülmekte olan alacak davasında davacı 14.386 TL’lik tazminat alacağını takas konusu yapmıştır.
Takas ayni cinsten olan karşılıklı ve muaccel iki alacağın daha azı nispetinde sona erdiren hukuki bir işlemdir. Yapılan bu tanımda açıklanan şartları taşıyan iki alacağın sahipleri birbirlerinden olan alacaklarını sırasıyla ifa edecekleri yerde kısa yoldan giderek takas beyanı ile alacaklarının ifa edilmeden sona ermesini sağlayabileceklerdir. Takas beyanı yenilik doğuran bir hakkın kullanılması niteliğindedir. Ne var ki, takas bu beyanın yapıldığı andan itibaren değil iki alacağın takas edilebilecekleri ilk andan itibaren en az olan borcun miktarı nispetinde her iki borcu da sona erdiren bir nitelik taşımaktadır. Yapılan bu açıklamaya göre davacının asıl alacağını takasa konu ettiği ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2000/607 esas sayılı dava dosyasında verilecek hükmün eldeki dava yönünden bekletici mesele yapılmasında zorunluluk bulunmaktadır. Takas nedeniyle her iki alacak takas edilebilecekleri ilk andan itibaren en az olan borcun miktarı nispetinde sona ereceğinden bu husus nazara alınarak, asıl alacağa bağlı faiz alacağının da buna göre hesaplanması gerekir. Mahkemece ilgili dava sonucu beklenmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına takdir olunan 990.- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz eden davalıya iadesine, 24.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.