8. Hukuk Dairesi 2018/3242 E. , 2019/3481 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Haksız İşgal Tazminatı
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili, dava konusu 2730 parsel sayılı taşınmazın davacı ..."na ait olduğunu, davalı şirketin, taşınmaz üzerinde bulunan ve davacıya ait olan dükkanın içine santral kurmak suretiyle dükkanı ve uydu anteni koymak suretiyle arsayı tüm uyarılara rağmen arada herhangibir bağıt olmaksızın 5 yıldan fazla bir zamandır kullandığını belirterek, dava tarihinden geriye dönük 5 yıl için fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik toplam 7.200,00 TL ecrimisilin tahakkuk eden her yıl sonundan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne ve 8.520,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş olup; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,
2.Dava, haksız işgal tazminatı istemine ilişkindir.
Bilindiği gibi ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve HMK"nin 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir.
Özellikle arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira bedelleri araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilmeli, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.
İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayice göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.
Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporunda, 2009-2014 yıllarına ait kira bedelinin hesaplandığı, 2014 yılında taşınmazın getirebileceği aylık kira bedeli 200 TL olarak belirlendikten sonra, önceki yıllar için ecrimisil miktarının, 2014 yılı için belirlenen bedele endeks uygulanarak bulunduğu anlaşılmaktadır. Oysa ki yukarıda açıklanan ilke ve usuller dikkate alınarak, ecrimisil miktarının önceki tarihten başlayarak ileriye doğru ÜFE artış oranlarının uygulanması suretiyle tespit edilmesi gerekir. Ecrimisil talep edilen ilk dönem olan 2009 yılı için taşınmazın getirebileceği rayiç kira bedeli belirlenip, sonraki ilerleyen yıllar için ecrimisil miktarının, 2009 yılı için belirlenen rayiç kira bedeline, ÜFE artış oranı yansıtılarak hesaplanması gerektiğinden temyiz edenin sıfatına göre, usuli müktesep haklar gözetilmek suretiyle yeniden bilirkişi raporu alınması için hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda 2. bentte açıklanan nedenlerle kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine,
01.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.