Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/5082
Karar No: 2012/2367
Karar Tarihi: 27.03.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/5082 Esas 2012/2367 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2011/5082 E.  ,  2012/2367 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    İstemcinin iflasın ertelenmesi istemi üzerine yapılan yargılama sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı istemin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde müdahiller ... Finansal Kiralama AŞ., .... Tüketici Finansmanı AŞ., ... Global San. ve Tic. AŞ., .... Hidroelektrik Üretim Tic. AŞ. ve T. İş Bankası AŞ. vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    İstemci vekili, müvekkilinin inşaat işleri ile iştigal ettiğini, geçici bir ekonomik darboğaza düştüklerini ve borca batık hale geldiklerini, ne var ki devam eden işlerin bitirilmesi, tasarruf tedbirleri alınması, yetersiz personelin işten çıkartılması, yeni ihaleler alınması ve ihalelerin bitirilmesinden sonra makine parkının kiralanması ve satılması, finans kuruluşları ile uzlaşma yoluna gidilmesi, mevcut gayrımenkullerin satılması, bitirilecek işlerin teminatlarının geri alınması ve borçların kontrollü ödenmesi suretiyle iflastan kurtulmanın mümkün olduğunu ileri sürerek, iflasın ertelenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, iddia, benimsenen bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, istemcinin borca batık olduğu, iyi yönetim halinde iyileştirme projesinin hayata geçirilmesinin mümkün olduğu, yargılama aşamasında projenin bir kısım unsurlarının gerçekleştirildiği ve şirketin iyileşme ümidinin bulunduğu gerekçesiyle iflasın bir yıl süreyle ertelenmesine karar verilmiştir.
    Kararı, FFK Fon Finansal Kiralama AŞ., .... Tüketici Finansmanı AŞ., ... Global San. ve Tic. AŞ., .... Hidroelektrik Üretim Tic. AŞ. ve T. İş Bankası AŞ. vekilleri temyiz etmiştir.
    1- Mahkemece iflâsın ertelenmesi talebi hakkında verilen hüküm temyiz eden ... Tüketici Finansmanı AŞ. vekiline 18.10.2011 günü tebliğ edildiği halde, temyiz dilekçesi İİK.nun 164.maddesinde öngörülen 10 günlük yasal süre geçirildikten sonra 31.10.2011 tarihinde verilmiştir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/3 esas, 1990/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında Yargıtay tarafından da karar verilebileceği kabul edilmiş olmakla, adı geçenin temyiz isteminin süre yönünden reddi gerekmiştir.
    2- Diğer müdahillerin temyiz itirazlarına gelince, iflasın ertelenmesi borca batık durumda bulunan fakat sunulan somut öngörüler içeren, ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi çerçevesinde bu durumdan kurtulması kuvvetle muhtemel bulunan kooperatiflerle sermaye şirketleri için öngörülmüş bir hukuki korunma yoludur (İİK.m.179). İflasın ertelenmesi talebi ile kendisine başvurulan mahkeme, her şeyden önce borca batıklığı TTK’nun 324. Maddesinde gösterilen şekilde varlıkların rayiç değerini belirlemek ve İİK’nun 178/1. madde ve fıkrasında belirtilen alacaklılar listesinde gösterilenler ile gerçek anlamda tesbit edilebilecek diğer borçların tutarına göre belirlemelidir. Gerek borca batıklık ve gerek iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı hususunda (muhasebe ve işletme ekonomisi bilgisi özel ve teknik bilgi niteliğinde bulunduğundan ve hâkimin bunları genel ve mesleki bilgisiyle çözmesi beklenemeyeceğinden) HMK’nun 266. maddesinde gösterildiği şekilde bilirkişinin oy ve görüşüne müracaat edilmelidir. Öte yandan somut verilere dayalı, çelişmeyen öngörüler içeren, özellikle sermaye ve/veya kârlılık artışını netleştiren unsurların varlığının, proje için vazgeçilmez hususlar olduğu gözden kaçırılmamalı; iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğunun bu yolla tesbiti cihetine gidilmelidir.
    Dosyanın incelenmesinde aynı bilirkişi heyetinden bir kök, bir de ek raporun alındığı; borca batıklık konusunda mahkemece varlıkların rayiç değerinin tesbiti amacıyla hiçbir inceleme yapılmadığı ve usulün dışında bir uygulama ile kayyımın yaptırdığı özel bir inceleme sonunda verilen raporun rayiç değer hesaplaması sayıldığı, araçların yurda dağılmış halde bulunduğu mazeretine sığınılarak bunların değer tesbitinin yapılmadığı, bilirkişi incelemesinin de dayanaksız bu hesaplamalara ve TTK’nun 324. maddesine aykırı olarak, kaydi değerlere dayandırıldığı anlaşılmıştır. Kaldı ki, bu raporlarda dahi 31.03.2010 tarihli bilançoda borca batıklık bulunmazken, sadece iki ay sonra düzenlenen 31.05.2010 tarihli bilançoda, varlıklardaki büyük azalışa dayalı olarak borca batıklık oluştuğu görülmektedir. Öte yandan 2009 ile 2010 yıllarındaki cari oran seviyelerindeki bariz değişiklik de bilimsel olarak değerlendirilmemiştir. İstemcinin finansal kiralama borçlarının toplam borçlar içindeki oranı dikkate alındığında, finansal kiralama sözleşmelerinin ve bu sözleşme çerçevesinde şirket uhdesinde bulunan malların durumları değerlendirilmemiş; sözleşmelerin feshi, malların iadesi ve bakiye taksitlerin ödenmesi ihtimalleri üzerinde durulmamıştır(3226 s.Y. m.25).
    Diğer taraftan projenin ciddiliği ve inandırıcılığı hususunda bilirkişi raporunda hiçbir bilimsel veriye dayanılmamış, mali yapının kötü olduğu, nakit sıkıntısının ve ağır borç yükünün bulunduğu belirtildikten sonra projenin uygulanması ile istemcinin iflastan kurtulabileceği sonucuna varılmıştır. Oysa somut olayda istemci sermaye artırımından hiç söz etmemiş, nakit girişi olarak sadece bitireceği işlerden gelecek paraları göstermiş, ayrıca yeni ihaleler alacağını, makine parkını kiralayacağını veya satacağını, tasarruf tedbirleri uygulayacağını, taşınmazlarını nakde çevireceğini ve yetersiz personelin işten çıkartılacağını ileri sürmüştür.
    İyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olması konusunda yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, istemcinin bu iddialarının bilirkişi raporunda değerlendirilmediği; yüzeysel olarak bakıldığında dahi hem yeni ihale alınması ve hem de makine parkının kiraya verilmesi veya satılması, ayrıca işçi çıkartılması hallerinin birbiriyle uyumlu olmadığı, makine parkının ve taşınmazların satılarak, borç ödenmesi ihtimalinde, pasifle birlikte aktif
    kalemlerin de azalacağının gözden kaçırılması, elden çıkartılmış makinelerle ihale konusu işlerin ne şekilde yapılacağı, çıkartılacak işçilere ödenmesi gereken hakların da pasif hanesine yazılacağının düşünülmemesi, projenin ciddi ve inandırıcı sayılamayacağını ortaya koymaktadır.
    Nitekim projedeki öngörülerin gerçekleşmesi noktasında personele borçların sürekli arttığı, dönem net zararının 31.03.2011 günlü bilançoda 457.419,94 TL iken, 30.06.2011 günlü bilançoda 755.645,99 TL olarak göründüğü tartışmasızdır. Şirket sermaye arttırmayı bir iyileştirme tedbiri olarak benimsememiş, bilakis ortaklara borçlar kalemi bu dönemde 45.647,73 TL’den 85.174,00 TL mertebesine çıkmıştır. Ticari borçların ödenmesinin ertelenmesi sağlanırken, ortakların yeni sermaye katkısı bulunmadığı gibi lehlerine yeni alacaklar oluşturulmasının da inandırıcılık noktasında değerlendirilmesi gerekir.
    Yukarıdan beri açıklanan hususlar çerçevesinde mahkemece yapılması gereken iş, şirket varlıklarının rayiç değerlerinin ve bu kapsamda borca batıklığın tesbiti, bu şartın yerine geldiğinin anlaşılması halinde de iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığının, somut verilere dayalı olarak, bilimsel şekilde değerlendirilmesi konusunda, alanında uzman bir bilirkişi heyetinden rapor alınması; raporun sadece sonuç bölümüne değil, bütün kapsamına bakılması suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve hatalı değerlendirmelerle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle müdahil ... Tüketici Finansmanı AŞ. vekilinin temyiz isteminin süre yönünden reddine, diğer müdahillerin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 27.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi