18. Ceza Dairesi 2019/11775 E. , 2020/5740 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
A- Sanığa yükletilen görevi yaptırmamak için direnme eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Sanığın tekerrüre esas alınan mahkumiyetindeki TCK"nın 157/1. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçunun, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren, 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik, 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre, uzlaştırma kapsamına alınmış olması karşısında, uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılmamış ise de, sabıkasında yer alan Nazilli Sulh Ceza Mahkemesinin 16/05/2011 gün, 2010/672 E. ve 2011/436 K. sayılı ilamı ile trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan aldığı 1 yıl hapis cezasının da tekerrüre esas olduğu ve ceza miktarı itibariyle sonuca etkili olmadığı anlaşıldığından bu hususun bozmayı gerektirmediği,
Anlaşılmış ve ileri sürülen temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi başkaca hukuka aykırılığa rastlanmamıştır.
Ancak,
TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Kanuna aykırı ve sanık ...’nin temyiz iddiaları yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye aykırı olarak, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca, “TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluklarının uygulanmasına” ilişkin kısmın karardan çıkarılması suretiyle HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B- Hakaret suçundan kurulan hükme ilişkin temyize gelince, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanığın tekerrüre esas alınan mahkumiyetindeki TCK"nın 157/1. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçunun, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren, 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik, 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre, uzlaştırma kapsamına alınmış olması karşısında, sözü edilen suçtan mahkumiyeti içeren ilam yönünden mahkemesince uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak, sonucuna göre hangi ilamın tekerrüre esas alınacağının değerlendirilmesi zorunluluğu,
2- Hakaretin işlendiği apartman boşluğunun aleni olmadığı gözetilmeden, TCK’nın 125/4. maddesi uygulanarak fazla ceza tayini,
3- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun, uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ...’nin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 09/03/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.