17. Hukuk Dairesi 2015/2774 E. , 2017/8641 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, 01/09/2011 tarihinde davalı ... şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı ... plakalı aracın yaya olarak yolun karşısına geçmeye çalışan davacıya çarparak yaralanmasına ve maddi zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olması nedeniyle davacının oluşan zararından poliçe kapsamında davalı şirketin sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla geçici iş göremezlik nedeniyle 100,00 TL, sürekli iş göremezlik nedeniyle 900,00 TL olmak üzere toplam 1.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 09/09/2014 havale tarihli dilekçesinde davadaki taleplerini 103.746,09 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kabulüne, 103.746,09 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dava, trafik kazası nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Kaza tespit tutanağında davalıya trafik sigortalı araç sürücüsünün tali, davacı yayanın asli kusurlu olduğu belirlenmiştir. Ceza yargılaması sırasında keşfen alınan trafik bilirkişi raporunda, ... Adli Tıp’tan ve ... heyetinden alınan her üç raporda da davalıya trafik sigortalı araç sürücüsünün tali, davacı yayanın asli kusurlu olduğu belirlenmiştir. Mahkemece makine mühendisi bilirkişiden alınan 01.09.2014 tarihli raporda ise; kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün %75 oranında kusurlu, davacı tarafın ise %25 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Mahkemece, alınan bu rapordaki kusur oranına göre karar verilmiştir. Bilirkişi raporları arasındaki kusur durumuna ilişkin çelişki giderilmeden karar verilmesi doğru değildir. Bu durumda mahkemece, ... Karayolları Kürsüsü veya ... Müdürlüğü Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek uzman bilirkişi kurulundan çelişkilerin giderilmesi yönünde gerekçeli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
2-)Mahkemece, davacının maluliyet oranının belirlenmesi hususunda 27/06/2014 tarihli ... Adil Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından tüzük hükümlerine göre alınmış rapora göre davacının %28,2 oranında daimi maluliyetinin bulunduğu kabul edilerek aktüer hesabı yaptırılmıştır. Hükme esas alınan raporun kaza tarihi 01/09/2011 tarihinde yürürlükte olan "Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği" hükümlerine göre düzenlenmediğinden hükme dayanak yapılması doğru olmamıştır.
O halde mahkemece, en yakın üniversitenin Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı"ndan veya Adli Tıp Şube Müdürlüğü"nden "Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği" hükümlerine göre davacının daimi işgücü kaybının tespiti yönünden rapor alınıp, tarafların kusur durumuna ilişkin çelişki giderildikten sonra aktüer hesabı yaptırılıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
3-) Bozma neden ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 05.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.