1. Hukuk Dairesi Esas No: 2009/13357 Karar No: 2010/1542 Karar Tarihi: 17.02.2010
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/13357 Esas 2010/1542 Karar Sayılı İlamı
1. Hukuk Dairesi 2009/13357 E. , 2010/1542 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 3092 nolu parselin ifrazı sonucu oluşan 7165 sayılı parselin kısmi imar uygulamasına tabi tutulması üzerine adalardaki parsellerden davalı adına kayıtlı olan 483 ada 16 nolu parselin paftasında bataklık ve tuzla olarak nitelendirilmesi nedeniyle devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, ayrıca da kıyı kenar çizgisi içinde kaldığını ileri sürüp, tapu kaydının iptali ile tescil harici bırakılmasını istemiştir. Davalı, tapulama tesbiti üzerinden 10 yıldan fazla zaman geçtiğini, dava açma hakkının zamanaşımına uğradığını, taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kalmadığını, ifrazın mümkün olduğunu bildirip, davanın reddini savunmuştur. Davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece; "bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olduğunun söylenemeyeceği" gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde duruşmalı temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, duruşma isteği değerden reddedilip, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, 3402 Sayılı Yasanın 12/3 maddesi hükmüne bir takım ilaveler getiren 5841 Sayılı Yasanın yürürlük tarihi olan 14.03.2009 tarihinden önce yerel mahkemece tesis edilen ilk kararda sonradan 18 parsel numarası alan yerle ilgili dava kısmen kabul edilerek kesin hüküm halini almış olması sebebiyle davada bu bölümle ilgili olarak yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğrudur. Dava konusu edilen 19 parsel sayılı bölümün 28.11.1997 tarih, 5/3 sayılı İnançları Birleştirme Kararı gereğince belirlenen kıyı-kenar çizgisine göre tanımı 3621 Sayılı Yasanın 4.maddesinde de yapılan kıyıda kalmadığı gerekçesiyle dava reddedilmişse de esasen kesin hüküm halini almamış davalara da uygulanması öngörülen 5841 Sayılı Yasa gereğince de davanın reddi gerekeceği gözetildiğinde yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olmasında da bir isabetsizlik yoktur. Öyle ise, Hazinenin Tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j. Bendi gereğince davacı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 17.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.