16. Hukuk Dairesi 2015/1444 E. , 2015/3473 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... Köyü çalışma alanında bulunan, 102 ada 217 parsel sayılı 1.908,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., çekişme konusu taşınmazın bir bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; dava konusu taşınmaz bölümü üzerinde davacı yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 13. maddesinde düzenlenen 10 yıllık nizasız fasılasız malik sıfatı ile zilyetlik şartının gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Dava, tapusuz taşınmaz hakkında kadastro tespitinden önceki mülkiyet hakkına dayalı olarak açılmış tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen temyize konu bölümün öncesinin tapuda kayıtlı olmadığı sabittir. Taraflar arasındaki ihtilaf, dava konusu bölümün davacının ..."dan satın alınan bölüm içinde bulunup bulunmadığı ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesindeki düzenleme uyarınca davacı lehine kadastro tespitinden önce kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır. Davalı ... mahkemece yapılan ilk keşifte doğru sınırın tanık ve aynı zamanda davacının taşınmazı satın aldığı ..."ın gösterdiği sınır olduğunu beyan etmiştir. Keşif sonucu alınan 10.08.2011 tarihli ek fen bilirkişisi raporuna göre de ..."ın gösterdiği sınıra göre raporun eki haritada (B) harfi ile gösterilen 47,02 metrekare yüzölçümündeki bölümün ... tarafından davacıya satılan bölüm olduğu belirtilmiştir. Mahallinde yapılan ikinci keşifte ise taraflar sınır konusunda anlaştıklarını ve ortak sınırlarını fen bilirkişisine gösterdiklerini beyan etmişler bu keşif sonucu hazırlanan 23.10.2012 tarihli fen bilirkişisi raporu eki haritada (A) harfi ile gösterilen 40,10 metrekare yüzölçümündeki bölümün davacının kullanımında olan yer olduğu anlaşılmıştır. Bu anlaşmaya davacı tarafından itiraz edilmesi üzerine mahallinde üçüncü defa yapılan keşif sonucu tüm beyanlardan davalı tarafın kendi sınırına çit çektiği ve bu çitin içerisinde kalan bölümleri kullandığı, dava konusu bölümün ise 2003 yılında ..."dan satın aldığından beri davacı tarafından kullanılageldiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, temyize konu 02.07.2014 tarihli fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen 40,10 metrekare yüzölçümündeki bölümün ..."a aitken 2003 yılında davacıya satış suretiyle zilyetliğini devrettiği, davalının da bu yerin kendi kullanımında olmadığından kendisine ait bölüm ile dava konusu bölümün arasına çit yapmak suretiyle sınırını belirlediği ve her iki tarafında taşınmazlarını bu sınırlar dahilinde kullanageldikleri sabit olup, tüm dosya kapsamına göre davacı yararına (A) harfi ile gösterilen dava konusu bölüm üzerinde 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesinde düzenlenen koşulların eklemeli zilyetlik yoluyla gerçekleştiği anlaşıldığına göre davanın kabulüne karar verilerek 02.07.2014 tarihli fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen 40,10 metrekare yüzölçümündeki bölümün davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar vermek gerekirken dosya kapsamına uymayan gerekçe ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı ..."ün temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 08.04.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.