23. Hukuk Dairesi 2011/4307 E. , 2012/2358 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki karşılıklı tapu iptali ve tescil, tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas davanın reddine karşı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı-karşı davalı vekilince duruşmalı davalı-karşı davacı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı- karşı davalı vekili Av. ... gelmiş karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı-karşı davalı vekili, müvekkili kooperatifin ortağı olan davalının iki payı için toplam 57.000,00 TL aidat yükümlülüğünü ihtarlara rağmen yerine getirmemesi üzerine ortaklıktan ihracına karar verildiğini, ihraç kararı öncesi ferdileşme nedeniyle paylarına isabet eden 2500 ada 12 parsel 7 ve 8 numaralı bağımsız bölümlerin davalı adına tapuya kayıt edilmesine rağmen aidatların ödenmediğini ileri sürerek, anılan taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile müvekkili adına tesciline, aksi halde 57.000,00 TL"nın temerrüt faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, karşı davanın reddini istemiştir.
Davalı- karşı davacı vekili, asıl davanın reddini isteyerek, müvekkilinin davalı kooperatife aidat borcu bulunmadığı gibi inşaatların teknik uygulama sorumluluğunu ile mimari ve teknik uygulama sorumluluğunu üstlenmesi nedeniyle kooperatiften alacaklı olduğunu, alacağının tahsili amacıyla açtığı davadan kooperatif yetkilileriyle düzenledikleri 01.11.2007 tarihli protokol gereğince vazgeçtiğini, müvekkilinin kooperatiften toplam 81.577,48 TL alacağı bulunduğunu ileri sürerek, anılan meblağın temerrüt faiziyle birlikte tahsiline, davacı-karşı davalının alacağının saptanması halinde mahsubuna karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacı-karşı davalının davacıdan alacağı bulunmadığı, davalı-karşı davacının 01.11.2007 tarihli protokol hükümleri gözetildiğinde 26.897,71 TL alacağı bulunduğu gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulü ile 26.897,71 TL"nin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Kararı, taraf vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir.
Asıl dava ihraç edilen ortağa tahsis edilen dairelerin tapu kaydının iptali olmadığı takdirde ödenmeyen aidatların tahsili, karşı dava ihraç edilen ortağın kooperatife verdiği TUS ve proje hizmetleri bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Asıl davanın davalısı ...’in davacı kooperatifin eski ortağı olduğu, ferdileşme sonucu ortağa iki dairenin isabet ettiği, davalının kooperatif ortaklığından ihracına ilişkin kararın kesinleştiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, kooperatifin eski ortağından aidat alacağı bulunup bulunmadığı ve eski ortağın kooperatife verdiği TUS ve proje hizmetleri karşılığı bakiye alacağı bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa ne miktarda olduğu noktasında toplanmaktadır. Mahkemece, bilirkişi incelemesi yaptırılarak karar verilmiş ise de yapılan inceleme hüküm vermek için yeterli değildir.
Dosyadaki 15.04.2002 tarihli protokole 1 yıllık TUS ücreti ile 2475 ada 5-6-20 ve 21 parsellere mimari proje, 2500 ada 12 parseldeki arsaya mimari proje ve bu mimari projelere uygun statik projeler karşılığı 13.000,00 TL’ sına anlaşıldığı, bu hizmetlerin yanında 1.000,00 TL aidat ödenerek ...’ın iki pay için kooperatife ortak yapılacağı 20.05.2002 tarihinden sonra ise aidat ödemeye devam edeceğinin kararlaştırıldığından ortak anılan tarihten sonra, genel kurul kararlarıyla kararlaştırılan aidatı yine genel kurullarca kararlaştırılan faiz oranıyla kooperatife ödemekle yükümlüdür. Kuşkusuz, bu tarihten sonra kooperatife TUS ve proje hizmeti verilmesi halinde bu miktarların muaccel olduğu tarihten itibaren aidat ücretlerinden mahsubu hatta aidattan fazla olması halinde tahsili de gerekecektir. Kooperatif vekili, davalı ortağın müvekkiline sonraki yıllarda TUS hizmeti vermediğini, müvekkilinin bu hizmeti başka firmalardan aldığını ayrıca bazı projelerin de dava dışı firmalara çizdirildiğini ileri sürmüştür. Diğer yandan, taraflar arasındaki protokol kapsamında bulunan 5 ve 6 parsellerin sonrada tevhit edilerek 2475 ada 22 parsel olduğu, anılan parselin kooperatifin dava dışı ortağı ...’a devredildiği ve devir alan kişinin dava dışı şirketten TUS ve proje hizmeti aldığı, anılan hizmetin müvekkiline verilmediği, birleşen davanın davacısının vermediği, hatta üçüncü kişilerden alınan hizmetin bedelini de istediği de ileri sürülmüştür. Mahkemece, asıl davanın davacısının bilirkişi raporuna karşı ileri sürülen ciddi ve sonuca etkili itirazlarını karşılayacak ek rapor alınmadığı gibi, itirazlar gerekçeli kararda da karşılanmamıştır. O halde, yukarıda belirtilen olgular araştırılarak, asıl davanın davalısının davacı kooperatife 15.04.2002 tarihli protokolle belirlenen süreden sonra TUS ve proje hizmeti verip vermediği, vermiş ise hangi parseller için ne kadar sürelerle verildiği ilgili kurumlardan sorularak belirlenmelidir. Anılan hizmetlerin verildiğinin anlaşılması halinde varsa sözleşme yoksa mahalli piyasa şartlarına göre verilen hizmetler karşılığı ücret istenebileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Bu kapsamda, davacı kooperatif vekilinin, başka kişi veya şirketlerden TUS ve proje hizmetlerin alındığına ilişkin iddia ve savunmaları üzerinde durulmalı, bu hususlar ilgili kurumlardan sorularak TUS ve proje hizmetlerinin kim tarafından yerine getirildiği belirlenmelidir. Karşı davanın davacısı ...’in 01.05.2007 tarihli proje bedeli karşılığı düzenlediği faturanın üzerinde durularak kooperatifçe hangi hizmet nedeniyle bu bedelin ödendiği belirlenerek bu miktarın aidatlardan mahsup edilip edilmediği saptanmalıdır. Karşı davacının TUS alacağı için açtığı davadan feragati nedeniyle bu kalem yönünden feragati değerlendirilmeli, davacı kooperatif yöneticileri ve davalı arasında düzenlenen 01.11.2007 tarihli protokolün niteliği ve kooperatife bağlayıp bağlamadığı üzerinde durulmalıdır.
Bu saptamalardan sonra, tüm genel kurul kararları getirtilerek her bir pay için ne kadar aidat ödenmesinin kararlaştırıldığı ve aidat ödemelerini zamanında yapmayan ortaklar için hangi oranda gecikme faizi öngörüldüğü belirlenerek tarafların bir birinden alacaklı olup olmadıklarının belirlenmesi için, aynı veya farklı bilirkişi kurulundan belirtilen eksiklikler tamamlandıktan sonra anılan noktaları irdeleyen ve tarafların itirazlarını karşılayan ek rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2- Bozma nedenine göre taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, vekil Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı- karşı davalı kooperatif yararına takdir olunan 900,00 TL. duruşma vekalet ücretinin davalı- karşı davacıdan alınarak davacı- karşı davalı kooperatife ödenmesine, peşin alınan harçların istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.