Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/11247
Karar No: 2010/1535
Karar Tarihi: 16.2.2010

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/11247 Esas 2010/1535 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2009/11247 E.  ,  2010/1535 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : LÜLEBURGAZ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,
    TARİHİ : 10/06/2009
    NUMARASI : 2006/258-2009/195

    Taraflar arasında görülen davada; Davacı, dava dışı kişiye olan borcu nedeniyle adına kayıtlı taşınmazının borcuna karşılık alınmasını önlemek amacıyla gayriresmi olarak birlikte yaşadığı davalıya bedelsiz olarak 130 parselde 26 nolu bağımsız bölümünü satış suretiyle devrettiğini, ancak davalının taşınmazını iade etmediğini ileri sürerek kaydın iptali ile adına tescilini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının iddiasını yazılı delil ile kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 16.2.2010 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat .... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ...tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kanıtlanamadığı ve Borçlar Kanununun 31. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
    Dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçimi itibariyle çekişmenin taraf muvazaasından kaynaklandığında kuşku yoktur. Böylesi bur durumda ise Borçlar Kanununun 31. maddesinin uygulama yeri bulunmayacağı tartışmasızdır.Karar gerekçesinde bu hususa yer verilmiş olması doğru değil ise de neticeye etkili görülmemiştir.
    Bilindiği üzere;kaynağını 5.2.1947 tarih 20/6 Sayılı İçtihadı Birleştirme kararından alan taraf muvazaasına dayalı çekişmelerde iddianın mutlak suretle yazılı belge ile kanıtlanması koşuldur.Somut olayda davacı böyle bir belgeye dayanmamış ve yargılama aşamasında da bir belge ibraz etmemiştir.
    Ancak, ispat külfeti Türk Medeni Kanununun 6. maddesi gereğince kendisine düşen kimsenin iddiasını yazılı belge ile ispatlayamaması halinde yemin deliline başvurulabilmesi olanaklıdır.
    Davacı, ortaya koyduğu delillerin yanısıra " sair delillere" de dayanmıştır.Bu tabir içerisinde yemin delilinin de varlığı bilimsel görüşler ve yargısal uygulamalarla duraksamaya yer bırakmayacak şekilde istikrarlı olarak kabul edilmiştir.
    O halde; davacıya , karşı tarafa yemin teklif etme hakkı mahkemece kullandırılmadan sonuca gidilmiş olmasının doğru olduğu söylenemez.
    Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedene hasren HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.12.2009 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 750.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 16.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi