13. Ceza Dairesi Esas No: 2016/10926 Karar No: 2016/13589 Karar Tarihi: 12.10.2016
Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2016/10926 Esas 2016/13589 Karar Sayılı İlamı
13. Ceza Dairesi 2016/10926 E. , 2016/13589 K.
"İçtihat Metni"
Hırsızlık suçundan sanık ...’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 142/2-h, 145 ve 62/1. maddeleri gereğince 3 yıl 5 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin.... Asliye Ceza Mahkemesinin 23/11/2015 tarihli ve 2015/186 esas, 2015/683 sayılı kararına karşı,...Bakanlığı"nın 16.06.2016 gün ve 94660652-105-35-3142-2016-Kyb sayılı yazısı ile kanun yararına bozma ihbarında bulunulduğundan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 19.07.2016 gün ve 2016/284551 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği, MEZKUR İHBARNAMEDE; Dosya kapsamına göre, sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmünde koşulları oluşmadığından 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 168. Maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmiş ise de, sanığın kollukta alınan ifadesinde ve 18/11/2015 tarihli oturumda zararı karşılamak istediğini fakat müştekinin bunu kabul etmediğini belirtmesi, benzer bir olaya ilişkin olarak Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 30/04/2013 tarihli ve 2012/6-1524 esas ve 2013/152 sayılı kararında da mağdurun iade veya tazmini kabul etmemesinin sanık lehine yorumlanmayarak yerel mahkemece zararın ve bu zararın hangi aşamada karşılanmak istediğinin tesbit edilerek bir ödeme noktası tayin edilip sanığa zarar giderme imkanı sunularak sonuca göre sanık hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 168. Maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulama şartlarının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi ve sanıkların hukuki durumunun buna göre tayin edilmesi gerektiğinin belirtilmesi karşısında, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Oluş ve dosya içeriğine göre, olay günü katılana ait işyerinden 47 TL değerinde bir adet parfüm çalan sanığın soruşturma ve kovuşturma aşamalarında alınan beyanlarında suçunu kabul edip müştekinin zararını karşılamak istediğini ancak müştekinin kabul etmediğini belirtmesine karşın, katılana bu hususun sorulmayıp katılan vekilinin son oturum zararın giderilmediğine yönelik gönderdiği dilekçesine itibar edilerek sanık hakkında koşulları oluşmadığından bahisle 5237 sayılı TCK"nın 168. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verildiğinin anlaşılması karşısında; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 30/04/2013 tarihli ve 2012/6-1524 esas ve 2013/152 sayılı kararı da gözetilerek sanığın savunması doğrultusunda katılana zararının sanık tarafından karşılanmak istenip istenmediği, karşılanmak istendiğini belirtmesi halinde bu zararın hangi aşamada karşılanmak istendiğinin sorularak sonucuna göre, savunmanın doğru olduğunun anlaşılması halinde, sanığın ödeme yapabilmesi için tevdii mahalli tayin edilip sanığın katılanın zararını tevdii mahalline yatırması halinde hakkında TCK"nın 168. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde hüküm kurulduğu anlaşılmakla, sanık ... hakkında hırsızlık suçundan verilen.... Asliye Ceza Mahkemesinin 23/11/2015 tarihli ve 2015/186 esas, 2015/683 karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (b) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 12.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.