13. Ceza Dairesi 2016/11691 E. , 2016/13587 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
TCK"nın 63. maddesi gereği, sanığın tutuklulukta geçirdiği sürenin cezasından mahsubuna karar verilmemesi infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görüldüğünden; Yargıtay 6. Ceza Dairesi"nin 07.05.2008 tarih, 2007/19980 Esas ve 2008/10555 Karar sayılı bozma ilamından önce verilen ve sadece sanık müdafii tarafından temyiz edilen 09.03.2006 tarih, 2005/1167 Esas ve 2006/273 Karar sayılı kararda sanık hakkında hükmolunan sonuç cezanın 1 yıl hapis cezası olduğu, bozma ilamı sonrasında yapılan kovuşturmada yeni hüküm kurulurken sanığın eylemine uyan tüm maddeler uygulandıktan sonra sonuç cezanın önceki hükümde yer alan ceza miktarı kadar belirlenmesi gerektiği ve 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi uyarınca lehe temyiz halinde sadece sonuç ceza bakımından kazanılmış hakkın gözetileceği de nazara alınarak bozma sonrası verilen 03.12.2008 tarihli karar ile sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlemesi nedeniyle hakkında açıklanması geri bırakılan hükmün açıklandığı 07.05.2014 tarihli kararda 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezasına hükmedilmesi ve 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkı da gözetilerek sonuç cezanın 1 yıl hapis cezası olarak belirlenmesi yerine 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b maddesi ile uygulama yapıldıktan sonra sanığın kazanılmış hakkı gereği cezanın 1 yıl hapis cezası olarak belirlenip hakkında 62. madde uyarınca indirim yapılarak sonuç cezanın 10 ay hapis cezası olarak gösterilmesi suretiyle eksik cezaya hükmedilmesi karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
“Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53.madde 1.fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından
ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün” çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12/10/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.