Esas No: 2019/1134
Karar No: 2020/5385
Karar Tarihi: 08.12.2020
Danıştay 8. Daire 2019/1134 Esas 2020/5385 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/1134
Karar No : 2020/5385
TEMYİZ EDEN (DAVACILAR): 1- … 2- …
3- … 4- …
5- … 6- …
7- … 8- …
9- … Mirasçıları;
… …
… …
10- …
11- … Mirasçıları;
… …
…
12- …
13- … Mirasçıları;
… …
… …
… …
14- … 15- …
16- …
17- … Mirasçısı;
…
18- … Mirasçıları;
… …
… …
19- … 20- …
21- … 22- …
23- … 24- …
25- … Mirasçıları;
… …
… …
… …
… …
… …
… …
VEKİLİ : Av. …
26- …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Muğla ili, Milâs ilçesi, … mahallesinde yerleşik olan, zeytincilik işiyle geçimlerini sağlayan ve orman köylüsü olan davacılar tarafından, söz konusu yerde 1986 yılında yapılan orman kadastrosu sonucunda orman vasfıyla Hazine adına tespit ve tahdit edilerek tapuya bu şekilde tescil edilen ... ada, ... parsel ile ... ada, ... parsel sayılı taşınmazların esasen Orman Kanunu'nun 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışında bırakılması ve kendilerine bedeli karşılığında satılması gerekirken orman vasfıyla tespit ve tahdit edildiğinden bahisle 1986 yılındaki orman kadastrosu sırasında yapılan bu hatanın düzeltilmesi suretiyle mağduriyetlerinin giderilmesine yönelik 10/11/2017 tarihli dilekçe ile yapılan başvurunun, ilan-askı süresi içinde itiraz edilmediği için orman kadastrosunun kesinleştiği ve bu aşamada orman idaresince yapılacak bir işlem bulunmadığı gerekçesiyle reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti… İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; dosyadaki bilgi belge ve mevzuatın birlikte değerlendirilmesinden, tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan taşınmazlara ilişkin olarak açılan davalar sonucunda mahkemelerce kişiler adına olan tapuları iptal edilerek, orman vasfıyla tapuda Hazine adına tescil edilen ve daha sonra Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan veya doğrudan Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu gerekçesiyle Hazine adına tapuya tescil edilenlerin 6292 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde başvurulması şartıyla ilgililerine iade ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmelerinin terkin edileceği anlaşılmakta olup, Kanun maddesinin "2/A veya 2/B belirtmelerinin terkini" şeklindeki başlığından anlaşılacağı üzere gerek anılan terkinlerin, gerekse yasa kapsamındaki taşınmazların ilgililere iadesinin sonuç itibarıyla tapu kayıtlarında değişiklik gerektirdiği ve verilecek bir iptal kararının uygulanmasının bu sonucu doğuracağı, dolayısıyla dava konusu uyuşmazlığın görüm ve çözümünün idari yargının değil, tapu kayıtlarında değişiklik meydana getirebilecek bir şekilde karar vermeye yetkili olan adli yargının görev alanına girdiği sonucuna varıldığı gerekçesiyle, davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; davacıların isteminin 3402 sayılı Kadastro Kanunu uyarınca davalı idarece önceden yapılan kadastro tesbitinin düzeltilmesine yönelik olduğu, orman vasfını kaybetmesi nedeniyle Hazine adına tescil edilen 2/B taşınmazlarının bedelsiz iadesi ve/veya doğrudan satışına yönelik bir başvurularının bulunmadığı, buna yönelik davalı idareye yapılan başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemin iptali istemiyle açılan davanın görüm ve çözümünde 3402 sayılı Kadastro Kanunu uyarınca Kadastro Mahkemesi'nin görevli bulunduğu belirtilerek, davacıların istinaf başvurusu yönünden, istinafa konu ... İdare Mahkemesi kararının bu gerekçeyle reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacılar tarafından, adli yargının görevinin ilan edilen kadastro çalışmalarına itiraz aşamasında başladığı, somut olayda ise, yenileme kadastrosu gerekmediği konusunda düzenlenen idari işleme karşı ve kamu gücünün kullanıldığı aşamada davanın açıldığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 08/12/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.