Esas No: 2022/3184
Karar No: 2022/9966
Karar Tarihi: 25.05.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2022/3184 Esas 2022/9966 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2022/3184 E. , 2022/9966 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasını gerektirir bir neden görülmediğinden, takdiren sanık müdafisinin duruşmalı inceleme isteminin, 5271 sayılı CMK'nin 299. maddesi gereğince reddine karar verilerek yapılan incelemede;
İlk derece mahkemesinin sanık ... hakkında, katılan ...'a karşı 5237 sayılı TCK'nin 157/1, 62, 52/2 maddeleri uyarınca hükmettiği '' 1 yıl 8 ay hapis ve 23.320 TL adli para cezasına'', katılan ...'a karşı 5237 sayılı TCK'nin 157/1, 62, 52/2. maddeleri uyarınca hükmettiği '' 3 yıl 9 ay hapis ve 405.000 TL adli para cezasına'', katılan ...'e karşı 5237 sayılı TCK'nin 157/1, 62, 52/2. maddeleri uyarınca hükmettiği '' 2 yıl 11 ay hapis ve 163.320 TL adli para cezasına'' katılan ...'e karşı 5237 sayılı TCK'nin 157/1, 62, 52/2. maddeleri uyarınca hükmettiği '' 2 yıl 11 ay hapis ve 150.820 TL adli para cezasına'', dair 4 ayrı mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafisinin ve kendi hükümleri bakımından katılanlar ... ve ... müdafilerinin istinaf başvuruları üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılarak, duruşma açılmaksızın, sanığın katılanlar ... ve ...'a yönelik eylemleri için teselsül halinde tek dolandırıcılık suçundan ceza miktarı da artırılarak 5237 sayılı TCK'nın 157/1, 43/2 yollaması ile 43/1, 62, 52/2 maddeleri uyarınca '' 5 yıl 7 ay 15 gün hapis ve 100.000 TL adli para cezasına'', yine ... ve ...'e yönelik eylemleri için de teselsül halinde tek dolandırıcılık suçundan 5237 sayılı TCK'nin 157/1, 43/2 yollaması ile 43/1, 62, 52/2 maddeleri uyarınca '' 5 yıl 7 ay 15 gün hapis ve 100.000 TL adli para cezasına'' hükmedilerek düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararlar verilmiş olup, her ne kadar tebliğnamede katılanlar Nihat ve ...'e yönelik teselsül halinde basit dolandırıcılık suçlarından kurulan hükmün temyizi kabil olmadığından bahisle ceza miktarı itibariyle 5271 sayılı CMK'nin 286/2. maddesi uyarınca hükmün temyiz edilemez olduğundan bahisle CMK'nin 298. maddesi uyarınca temyiz isteminin reddi yönünde görüş belirtilmiş ise de, bu katılanlara yönelik ceza miktarının 5 yılın üzerinde ve artırılarak belirlenmesi karşısında temyizi kabil olduğundan tebliğnamedeki redde yönelik (2) numaralı düşünceye iştirak edilmeyerek yapılan incelemede ;
1) 5271 sayılı CMK'nin 280/1-a maddesinde, bölge adliye mahkemesinin "İlk derece mahkemesinin kararında usule veya esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığını, delillerde veya işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığını, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğunu saptadığında istinaf başvurusunun esastan reddine, 303'üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (c), (d), (e), (f), (g) ve (h) bentlerinde yer alan ihlallerin varlığı hâlinde hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine" karar verebileceği şeklinde düzenleme yapılmış olup, bölge adliye mahkemesince, TCK'nin 43. madde hükümlerinin uygulanmasına karar verilebilmesi için, CMK'nin 280/1-c maddesi uyarınca duruşma açılarak, delil değerlendirilmesi yapıldıktan sonra, istinaf başvurusun kabulü ile ilk derece mahkemesi hükmünün kaldırılarak yeniden hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, CMK'nin 280/1-a maddesi kapsamına girmediği halde, duruşma açılmadan yazılı şekilde karar verilmesi,
2)Sanığın savunması alınmadan, 5271 sayılı CMK’nin 282/1-f maddesindeki “Sanık, müdafii, katılan ve vekilinin davetiye tebliğ edilmesine rağmen duruşmaya gelmemesi hâlinde duruşmaya devam edilerek sanığın sorgu tutanakları anlatılmak suretiyle dava yokluklarında bitirilebilir. Ancak, 195 inci madde hükümleri saklı kalmak üzere, sanık hakkında verilecek ceza, ilk derece mahkemesinin verdiği cezadan daha ağır ise, her hâlde sanığın dinlenmesi gerekir.” düzenlemesine aykırı şekilde karar verilerek savunma hakkının kısıtlanması,
Kabule göre de ;
Sanığın katılanlara yönelik eylemlerinde ''TC Adalet Bakanlığı, İcra Müdürlüğü, İçişleri Bakanlığı, İstanbul Valiliği'' gibi resmi kurumlara aitmiş gibi ve ve yetkililerinin imzalarını da havi belgeler kullandığı ve katılanların ihalelerden araç ve gayrimenkul alacakları inancını bu şekilde kuvvetlendirerek menfaat sağladığı gözetildiğinde, sanığın eyleminin TCK'nin 158/1-d maddesinde düzenlenen kamu kurum ve kuruluşlarının maddi varlıklarının araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin suç vasfında yanılgıya düşülerek basit dolandırıcılık suçundan hükümler tesis edilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5271 sayılı CMK'nin 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine, CMK'nin 307/5. maddesi uyarına ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 25.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.