Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/822
Karar No: 2012/2334
Karar Tarihi: 27.03.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/822 Esas 2012/2334 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı kooperatif tarafından takip nedeniyle icra tehditi altında kalan müvekkilinin babası, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalıdan 10.000,00 TL tahsil edilmesini istemiştir. Mahkeme, ödenmesi gereken borç miktarının 21.491,00 TL olduğunu belirterek davanın kısmen kabul edilmesine ve 1.339,03 TL'nin davalıdan tahsil edilmesine hükmetmiştir. Ancak, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Yargıtay, bilirkişi raporunun yeterli açıklamayı içermediğini ve denetime elverişli olmadığını belirtmiştir. Bu nedenle, tarım kredi kooperatifi uygulamaları ve mali konularda uzman kişilerden oluşan bir bilirkişi heyeti tarafından yapılacak inceleme sonucunda bir karar verilmesi gerektiği karara bağlanmıştır.
Kanun maddeleri: Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun (HUMK) 427. maddesi, 5236 sayılı Kanun'un 19. maddesi ve Ek-Madde 4'ü.
23. Hukuk Dairesi         2012/822 E.  ,  2012/2334 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin babası hakkında davalı kooperatif tarafından başlatılan takip nedeniyle icra tehdidi altında ödeme yaptığını, yapılan ödemenin gerçek borcun üzerinde olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL"nın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, davanın süresinde açılmadığını, davanın tüm mirasçılar tarafından birlikte açılması gerektiğini, borca yapılan itirazın haksız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları, toplanan kanıtlar, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının 28.01.2010 tarihinde 22.830,03 TL ödediği, ödenmesi gereken borç miktarının ise 21.491,00 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüyle, 1.339,03 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Davalı vekilinin temyiz istemi yönünden;
    5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu"nun ( HUMK) 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanun"un 19 uncu maddesiyle HUMK" a eklenen Ek-Madde 4"te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2011 yılı için 1.540,00 TL"dir.
    Davacı vekili, ıslah dilekçesiyle 30.000,00 TL"nin tahsilini istemiş, mahkemece, 1.339,03 TL"sinin tahsiline karar verilmiştir. Davalı aleyhine kabul edilen kısım, yukarıda anılan madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kaldığı cihetle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/3 Esas, 1990/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da karar verilebileceğinden, davalı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
    2- Davacı vekilinin temyiz istemine gelince;
    Dava kooperatif ortağı olan murisin kooperatife olan borcunun davacı tarafça ödenmesi nedeniyle, fazla ödendiği iddia edilen miktarın istirdatı istemine ilişkindir.
    Mahkemece, bilirkişi raporu esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de bilirkişi raporu, yeterli açıklamayı içermediği gibi denetime de elverişli değildir. Davacı
    vekilinin özellikle, kooperatif kayıtlarının, usulsüzlük, eksiklik ve düzensizlik nedeniyle delil olarak kabul edilemeyeceği, karara dayanak yapılamayacağının bilirkişi tarafından da tespit edildiği, faiz hesabının bilirkişi tarafından yapılmadığı, murisin, müvekkilinin ve diğer borçluların yapmış oldukları ödemelerin hesaplamada dikkate alınmadığı yönündeki itirazları cevaplanmamıştır. Gerçekten de faiz hesabının hangi tarihten başlatıldığı, hangi oranların esas alındığı açık olarak belirtilmemiş, davacının ödeme iddiaları üzerinde yeterince durulmamış, sunulan belgelerin takip konusu borçla ilgili ödeme belgeleri olup olmadğı veya neden ödendiği açık olarak tespit edilmemiş ve diğer senet borçlularına ait hesaplar incelenmemiştir. Ayrıca, bizzat bilirkişi raporunda, incelenen kayıtlardan sağlıklı bir sonuca varılamayacağı beyan edilmiştir.
    Bu durumda, mahkemece, tarım kredi kooperatifi uygulamaları ve mali konularda uzman kişilerden oluşan bir bilirkişi heyeti seçilerek, gerektiğinde yerinde inceleme yetkisi verilerek, kooperatif defter, kayıt ve belgeleri, faize esas genelgeler, genel kurul ve yönetim kurulu kararları ile varsa banka hesapları da incelenerek, murisin, kooperatifle olan borç ilişkisini, yapılan ödemelerini, diğer senet borçluları tarafından ödeme yapılıp yapılmadığını, davacının fazla ödemesi olup olmadığını, uygulanması gereken faiz oranlarını ve faizin başlangıç tarihlerini hiçbir tereddüte yer vermeyecek şekilde açıklayan, gerekçeli ve denetime elverişli, tarafların tüm idida ve savunmalarını karşılayan bir rapor alındıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 27.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi