12. Hukuk Dairesi 2019/10346 E. , 2020/5216 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı temlik alan ... tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borç ilişkisinin tarafları alacaklı ve borçlu olmak üzere iki taraftan ibaret olup bazı hallerde mevcut alacağın alacaklı tarafının değiştirilmesi mümkündür. Alacağın temliki ile ilgili hükümler, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 183. ve 184. maddelerinde yer almış olmakla birlikte bu konuda bir tanıma yer verilmemiştir. Mevcut borç ilişkisinde alacaklı tarafın değişerek 3. bir kişi olması hususu alacağın temliki ile mümkün olmaktadır. Bu bağlamda alacağın temliki, alacaklı ve 3. kişinin ortak iradeleri ile ivazlı ya da ivazsız şekilde,yazılı şekil şartına bağlı,tek taraflı kazandırıcı nitelikte, borç ilişkisine taraf olan borçlunun iradesine ve rızasına ihtiyaç duyulmadan yapılması mümkün bir devir işlemidir.
Alacağın temliki işleminin geçerli sayılması bakımından kanun koyucu bir takım şartlar aramıştır. Buna göre temlik işlemi yukarıda da belirtildiği gibi, adi yazılı şekilde, temlik edenin imzası alınmak koşuluyla ve yasa, ilgili sözleşmeler yahut işin niteliği gereğince taraflar arasında yasaklı olmayan hallerde yapıldığında geçerlilik kazanacaktır.
Somut olayda; temlik eden tarafından takibe başlandıktan sonra, davalı tarafından noter tarafından onaylanmış 20.06.2017 tarihli alacağın temliki sözleşmesinin takip dosyasına hemen sunularak alacaklı sıfatı ile takibe devam edildiği, şikayetçinin ise, 13.01.2017 tarihli adi yazılı temlik sözleşmesini 14.05.2018 tarihinde takip dosyasına sunarak alacaklı olarak takip dosyasına eklenmesini talep ettiği, icra müdürlüğünce talebinin reddi üzerine icra mahkemesine şikayette bulunduğu, mahkemece temlik sözleşmesinin adi ya da noter vasıtasıyla düzenlenebileceği, adi yazılı sözleşme eski tarihli olduğundan hak sahibinin şikayetçi olduğundan bahisle şikayetin kabulüne karar verildiği, davalı temlik alanın istinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Şikayetçi tarafından dosyaya sunulan 13/01/2017 tarihli temlikname adi nitelikte olduğundan icra dosyasına sunulduğu tarihten itibaren sonuç doğurur. Bu nedenle temlik tarihinin, temliknamenin icra takip dosyasına sunulduğu 14/05/2018 tarihi olarak kabulü ile, takip dosyasına önce sunulan temlik belgesine göre işlem yapılması gerekirken, daha sonra sunulan ve tarihi daha önce olan adi yazılı yapılmış temliknameye üstünlük tanınarak takibe daha sonra sunulan adi yazılı temlik belgesiyle devam edilmesine yönelik hüküm tesisi isabetsizdir.
İlk derece mahkemesinin kabulüne göre; temlik sözleşmesinin geçersiz olduğunun iddia edilmesi halinde yargılamayı gerektirdiği belirtildiği halde şikayetin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi ve bölge adliye mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddi isabetsiz olup Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Davalı temlik alanın temyiz itirazlarının kabulü ile, yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK"nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddesi uyarınca, ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 22/05/2019 tarih, 2018/2309 E. 2019/1109 K. sayılı istinaf talebinin esastan reddine ilişkin kararının KALDIRILMASINA ve ... 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 24.05.2018 tarih 2018/401 E. 2018/456 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 22/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.