17. Hukuk Dairesi 2018/5263 E. , 2020/6581 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalılar vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 04.11.2020 Çarşamba günü davacı vekili Av. ... ve davalı asil ... geldiler. Diğer davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili ve davalı asil ... dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 09.06.2007 günü müvekkiline trafik sigortalı, davalıların murisi ...’a ait aracın, sürücü belgesi olmayan ... sevk ve idaresinde iken çift taraflı kaza yaptığını, kaza sonucu araçta yolcu olarak bulunan destek/muris ... ’ın vefat ettiğini, müvekkil şirket tarafından ölenin yakınlarına destekten yoksun kalma tazminatı olarak toplam 61.480,00 TL ödeme yapıldığını belirterek ödenen bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekili, kazanın oluşunda sürücünün yeterli ehliyetnameye sahip olmamasının etkisi bulunmadığını, sürücü A sınıfı ehliyete sahip olsa dahi davaya konu kaza meydana geleceğini, ayrıca mirasın borca batık olduğunu, murisin ödemeden aczinin açıkça belli olduğunu, TMK 605/2 gereğince mirasın rededilmiş sayılacağını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile 61.480,00 TL rücu tazminatının ödeme tarihi olan 15/11/2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Türk Medenî Kanununun 605/1. maddesinde "gerçek ret", 605/2. maddesinde ise "hükmen ret" düzenlenmiştir. TMK"nın 605/1. maddesi uyarınca miras ancak üç ay içinde reddolunabilir. (TMK m. 606) “Ölümü tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır.” Bu hüküm çerçevesinde, mirasın hükmen reddi bir süreye tabi olmayıp, mirasçılar, alacaklılara karşı açacakları tespit davası ile terekenin borca batık olduğunun tespitini her zaman isteyebilecekleri gibi, mirasçılara karşı açılacak davada defi olarak da her zaman terekenin borca batık olduğu ileri sürülebilecektir.
Davalılar vekili savunmalarında murisin pasifinin aktifinden fazla olduğunu ve borca batık olduğunu, bu nedenle mirasın hükmen reddi hükümlerinin uygulanması gerektiğini savunmuş, mahkemece ölüm tarihindeki murisin varlığı hususunda bir takım araştırmalar yapılmış ise de terekenin borca batık olup olmadığı, murisin aciz içinde ise mirasın hükmen reddi şartlarının var olup olmadığı konusunda herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın karar verilmiştir. Dosya kapsamındaki 13.01.2014 tarihli bilirkişi raporunda; dosyada bulunan belgelere göre miras bırakan ...’ın hiçbir mal varlığının olmadığı, adına kayıtlı taşınır, taşınmaz ve mevduat hesap kaydının da bulunmadığı, bu belirlemelere göre muris ...’ın terekesinin borca batık olduğu kanaati bildirilmiştir.
Terekenin borca batık olduğunun tespitine karar verilebilmesi için; miras bırakanın ölüm tarihi itibariyle terekenin aktif ve pasifinin belirlenerek, tereke pasifinin aktifinden fazla olması yanında; mirasçıların terekeye sahiplenme anlamına gelecek hukuksal bir işlemde bulunmamış olması da gereklidir.
Bu kapsamda, mahkemece, davalıların mirası hükmen reddi şartlarının oluşup oluşmadığı konusunda terekenin aktif ve pasifi ile mirasçıların terekeyi sahiplenme anlamına gelecek hukuksal bir işlemde bulunup bulunmadıklarının araştırılarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davalılar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 05/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.