Taraflar arasında görülen davada;Davacı, dava konusu 3548 ada 20, 22, 26, 27, 29, 33 ve 61 parsel sayılı taşınmazları 20.07.2007 tarihinde satın aldığını, davalılara ihtarname keşide etmesine rağmen taşınmazların boşaltılmadığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, çekişme konusu taşınmazların davalılar tarafından kullanıldığı iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ... .. raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, çaplı taşınmazlara elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Bilindiği üzere, elatmanın önlenmesi ve haksız eylem nitelikli tazminat davaları haksız eylemi gerçekleştiren bir başka ifadeyle fiilen elatan aleyhine açılır. Bu durumda, 3548 ada 20, 22, 26, 29, 33 ve 61 parsellere davalıların elatması olup olmadığının açıklığa kavuşturulması zorunludur. Ne varki, dava konusu 3548 ada 27 parsel haricindeki 3548 ada 20, 22, 26, 29, 33 ve 61 parsel sayılı taşınmazlar yönünden herhangi bir inceleme yapılmamış olduğu anlaşılmaktadır.
Öte yandan, davacı ve dava dışı kişiler adına kayıtlı 27 parsel sayılı taşınmaz yönünden davalı H. H. G. vekili 28.11.2007 tarihli keşif sırasında;”… davacı vekilinin gösterdiği taşınmazlar müvekkilimin tasarrufu altındaki yerlerdir...” diğer davalı İ.G.de 21.7.2009 tarihli keşif sırasında;” 7 numaralı taşınmazda oturuyorum 7 ve 7/A’daki avlu içinde yapılan depo, wc ve banyoyu kendimiz yaptık, ancak ev dedemiz M. G.’e aittir…” şeklinde beyanda bulunmuşlardır. Bu durumda, her iki davalının 27 nolu parseli kullandıkları tartışmasızdır.
Her nekadar, kayıtlarda binaların M.G.’e ait olduğuna ilişkin şerh var ise de, anılan şerhin sahibine kişisel hak sağlayacağı kuşkusuzdur ve şerh sahibi tarafından açılmış bir temliken tescil davası da bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca, 27 parsel yönünden davalıların elatmasının önlenmesine ve ecrimisil isteğinin kabulüne, diğer parseller bakımından da hükme yeterli araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
Davacının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.