Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/945 Esas 2012/2326 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/945
Karar No: 2012/2326
Karar Tarihi: 26.03.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/945 Esas 2012/2326 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, kooperatif müdürü olan davalının usulsüz borç senetleri düzenlediği ve kredi bedellerini zimmetine geçirip kooperatife zarar verdiği iddiasıyla dava açmıştır. Mahkeme, davacı tanıklarının kooperatif borçlarının bulunmadığı ve borç senedi imzalamadıklarını beyan ettiği, davalı tanıklarının ise genellikle senet eksikliğinin tamamlandığı yönünde ifade verdiklerini belirterek, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Karara davacı vekili ve davalı temyiz etmiştir. Yüksek Mahkeme, davacı ve davalının temyiz itirazlarının kabul edilerek hükmün bozulmasına karar vermiştir. Davacı ve davalının diğer temyiz itirazları şimdilik incelenmemiştir. Kanun maddeleri olarak ise 1581 sayılı Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri Kanunu'nun 4., 5., 20. ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 98. maddelerinin birlikte yorumlanması önemlidir. Ayrıca, davalı kooperatif müdürünün TTK'nın 342. maddesi anlamında icrai müdür olup olmadığı ve TTK'nın 341. maddedeki usulün uygulanıp uygulanmayacağı hususları dikkate alınmalıdır.
23. Hukuk Dairesi         2012/945 E.  ,  2012/2326 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalının, müvekkili kooperatifin eski müdürü olduğunu, görevdeyken dava dilekçesinde adları yazılı bir kısım kooperatif ortakları adına mal ve kredi almışçasına usulsüz borç senetleri düzenlediğini ve kredi bedellerini zimmetine geçirerek kooperatife haksız olarak zarar verdiğini ileri sürerek, 31.01.2005 tarihi itibariyle 30.765,52 TL zararın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, davacının ileri sürdüğü tüm borç ilişkilerindeki borçların dava dilekçesinde adları belirtilen kooperatif ortaklarına ait olduğunu, tüm senetlerin kooperatif müdürlüğünden 09.07.2003 tarihinde emekli olurken kooperatifte mevcut olduğunu, bazen senetlerin kredi ilişkisi sonrasında düzenlendiğini, senetteki imzaların kooperatif ortaklarına ait olduğunu, bir kısım kooperatif ortaklarının belirtilen kredi ilişkisinden doğan borcu kooperatife ödediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, dinlenen davacı tanıklarının kooperatife borçlarının bulunmadığı ve borç senedi imzalamadıklarını beyan ettiği, davalı tanıklarının kooperatiften gübre – mazot alınması veya para çekilmesi sonrasında genellikle senet eksikliğinin tamamlandığı yönünde ifade verdikleri gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 11.629,00 TL asıl, 12.668,34 TL işlemiş faiz alacağının, asıl alacağa 01.02.2005 tarihinden itibaren reeskont faizi işletilmek suretiyle davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili ve davalı temyiz etmiştir.
    1) Dava, kooperatif müdürünün işlemlerinden dolayı kooperatife verilen zararın tahsili istemine ilişkindir. 1581 sayılı Tarım Kredi Kooperatifleri Ve Birlikleri Kanunu"nun 4., 5. 20. ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 98. maddesinin birlikte yorumlanarak, özellikle Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği"nden kooperatif müdürlerinin, kooperatifin yönetimine ilişkin yetki ve görevleri, davaya konu belgeleri düzenlemedeki konumu ve sorumluluğu sorularak, müdürlerin çalışmasıyla ilgili varsa verilen kararların ve genelgelerin temin edilerek, davalı kooperatif müdürünün TTK nun 342. maddesi anlamında icrai müdür olup olmadığı üzerinde durularak icrai müdür olduğunun kabul edilmesi halinde ise TTK"nın 341. maddedeki usulün uygulanıp uygulanmayacağı hususunun dikkate alınıp alınmayacağı tartışılmadan eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.
    2) Bozma nedenine göre, davacı vekilinin ve davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin ve davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, taraflar yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 26.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.