Taraflar arasında görülen davada;Davacı, davalının malik olduğu 1061 parsel sayılı taşınmaza bitişik tescil harici, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yeri, davalının haklı ve geçerli bir nedene dayanmaksızın tasarruf ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuştur. Davalı, çekişmeli yeri kullanmadığını bildirip, davanın reddini savunmuştur. Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece;" tespit raporu ile hükme dayanak yapılan raporların çelişik olduğu, çelişki giderilmeden karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle" bozma ilamına uyularak yapılan soruşturma sonucu davanın reddine karar verilmiştir. Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .... raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan tescil harici yere elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir. Dosya içeriğinden, toplanan delillerden, hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca yapılan soruşturma sonucu, mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi raporlarına göre davalının çekişmeli taşınmaza elatmadığı saptanmak suretiyle davanın reddedilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Ancak, dava esastan reddedildiğine göre, kendini vekille temsil ettiren davalı yararına dava konusu taşınmazın değeri keşfen belirlenmişse o miktar üzerinden, belirlenmemişse dava dilekçesindeki dava değeri gözetilmek suretiyle nisbi avukatlık parasına hükmedilmesi gerekirken, avukatlık parasının maktu hesaplanmış olması doğru değildir. Davalının, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.