Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/15523
Karar No: 2019/3468
Karar Tarihi: 01.04.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/15523 Esas 2019/3468 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2018/15523 E.  ,  2019/3468 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVACI - BİRLEŞEN
    DOSYA DAVALI
    DAVALI - BİRLEŞEN
    DOSYA DAVACI :
    DAVA TÜRÜ :

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, asıl davanın kabulüne birleşen dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olup hükmün davacı birleşen dosya davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.


    K A R A R

    Davacı birleşen dosya davalısı...vekili, evlilik birliği içinde edinilen 643 ada 117 parselde 5 numaralı bağımsız bölümün edinilmesinde davacıya nişan ve düğünde takılan altınlar ile davacının çalışmasından kazandığı paranın kullanıldığını açıklayarak, taşınmazın davalı üzerindeki tapu kaydının iptali ile 1/2"sinin davacı adına tesciline, olmazsa 1/2 değer karşılığı olarak 10.000 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 18.03.2011 tarihli dilekçesi ile katılma alacağını 89.916,5 TL ve değer artış payını 11.160 TL olarak ıslah etmiştir.
    Davalı birleşen dosya davacısı ..., davalının evlilik birliği kurulmadan sahip olduğu 34 ZP 3173 plaka sayılı aracın 17.000 TL"ye satılarak öncelikle 1147 ada 7 parselde 2 nolu taşınmazın 34.000 TL"ye edinildiğini, bu taşınmazın 55.000 TL"ye satılmasıyla, 18.000 TL kredi de kullanılarak 121.000 TL"ye satın alındığını, bu haliyle taşınmazın 1/4"ünün davalının kişisel malı olduğunu, davalı adına kayıtlı bulunan taşınmaz ve aracın mal ayrılığı döneminde davalının kişisel kazancı ile edinildiğini, davacının altınları verdiği iddiasının bağış niteliğinde bulunduğunu ve taşınmazın edinmesinde davacının herhangi bir katkısı olmadığını bildirmiş ve davanın reddini savunmuş birleşen dava dilekçesinde Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda, 1147 ada 7 parselde kayıtlı 2 numaralı bağımsız bölümün 2004 yılında satışından elde edilen bedelin, davaya konu taşınmaz için ödenen kredinin boşanma dava tarihinden sonra ödenecek kısmının, 34 ZP 3173 plakalı aracın satış bedelinin davacının alacağından düşürülmesi için bu davayı açtıklarını beyan etmiştir.
    Mahkemece; davanın kabulüne 106.436.05 TL katılma alacağı ve 13.144,00 TL değer artış payı alacağının dava tarihinden itibaren faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesi ve hükmün davalı vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 2012/11425 E., 2012/11380 K. sayılı ilamı ile, Mahkemece, davacı lehine katılma alacağı ve değer artış payına karar verilmiş ise de katılma alacağı yönünden yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye yeterli olmadığı, dosya içindeki belge ve bilgilere göre dava konusu 643 ada 117 parselde 5 nolu bağımsız bölümün, banka kredisi ve 1147 ada 7 parselde 2 numaralı bağımsız bölümün 18.08.2004 tarihinde satımından elde edilen para ile edinilmiş olduğu,banka kredisinin boşanma davasının açıldığı tarihten sonraki ödemeleri ile 1147 ada 7 parselde 2 nolu taşınmazın edinilmesinde kullanılan 34 ZP 3173 plaka sayılı aracın satış bedeli olan 17.000 TL"nın kişisel mal olduğu, katılma alacağı belirlenirken davalıya ait bulunan kişisel malın değerinin TMK"nin 230 maddesi gereğince taşınmazın değerinden düşülmesi gerektiği, ancak davalının bu konuda harç yatırmak suretiyle usulüne uygun bir biçimde açılmış bir dava ve isteği olmadığı halde, HUMK"un 74 ve HMK"nin 26. maddesine aykırı olarak Mahkemece, değer artış payı isteği ve davası varmış gibi değerlendirme yapılarak 27.000 TL"nin borç olarak taşınmazın değerinden düşülmesinin doğru olmadığı, fakat hüküm davalı tarafından temyiz edildiğinden temyiz edenin sıfatı ve aleyhe bozma yasağı kuralı nedeniyle bu hususun bozma nedeni yapılmadığı, bu tür durumlarda edinilen taşınmaza katkı yapılan aracın satışından elde edilen 17.000 TL"nin düşürülmesi gerektiği, Mahkemece öncelikle, dava konusu taşınmazın karar tarihine en yakın tarihteki değerinin, inşaat mühendisi ve emlakçı bilirkişi vasıtası ile tespit edilmesi, boşanma davasının açılmasından sonra davalı tarafından ödenen kredi taksit tutarı ve faizi ile ilk taşınmazın edinilmesinde kullanılan 17.000 TL araç bedeli aleyhe bozma yasağı gereğince 27.000 TL olarak düşülmesi, taşınmazın değerine ilişkin eksiklikler tamamlandıktan sonra uzman hukukçu ve mali müşavir veya serbest muhasebeciden oluşacak bir heyete tevdi edilerek katılma alacağı hususunda Yargıtay ve tarafların denetimine açık ayrıntılı rapor alınarak toplanacak delillere göre karar verilmesi gerektiği,davalı vekilinin para ve ziynet eşyalarına ilişkin temyiz itirazlarına gelince,dosya kapsamı ve tanık beyanlarına göre ziynet eşyaları ve paranın dava konusu taşınmazın edinilmesinde kullanılan davacıya ait kişisel mal olup, mal rejiminin tasfiyesinde değer artış payı alacağı niteliğinde bulunduğundan, bu konuya yönelik temyiz itirazının reddi ile, davacının dava dilekçesinde dava konusu taşınmazdan kaynaklanan katılma alacağı ve davalı eşe verilen para ve ziynet eşyalarından kaynaklanan alacak talebine ilişkin olarak taşınmazın tapusunun iptali ile 1/2"sinin adına tesciline karar verilmesini istediği, yargılamanın devamında talebini ıslah ederek katılma alacağı olarak 89.916,5 TL ve para ile eşyadan kaynaklanan alacak olarak 11.160 TL olmak üzere toplam 101.076,5 TL istediği; fakat Mahkemece, 106.436,05 TL"si katılma alacağı ve 13.144,00 TL"si ziynet ve paradan kaynaklanan alacak miktarı olmak üzere toplam 119,580,05 TL"ye hükmedildiği, 6100 sayılı HMK"nin 26 (1086 sayılı HUMK mad.74) maddesinin "...hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez.."" düzenlemesini içermekte olup anılan yasanın amir hükmü uyarınca Mahkemece ıslah dilekçesindeki miktarlara itibar edilerek hüküm kurulması gerekirken talep aşılarak yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı bu nedenle davalı vekilinin temyiz itirazlarının yerinde görüldüğü açıklanarak, hüküm bozulmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyulmasına ve davacı tarafından açılan davanın kabulüne, taleple bağlı kalınarak, 89.916,50 TL katılma alacağı ile 11.160,00 TL değer artış payı alacağı olmak üzere toplam 101.076,50 TL alacağın karar tarihinden itibaren faizi ile davalıdan tahsiline, davalı tarafından açılan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davacı-birleşen dosyada davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    Mahkemece, birleşen davada talep edilen alacak kalemlerinin Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda davacının alacağından mahsup edildiği, Yargıtay bozma ilamı kapsamına göre davalı erkeğin birleşen davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle birleşen dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de, verilen karar dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine ilişkindir. Buna göre, AAÜT"nin 7. maddesi gereğince, birleşen dosyada davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ye göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamışsa da bu eksiklik yeniden yargılamayı gerektirmediğinden Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HMK"nin 304. maddesi (1086 sayılı HUMK"un 438/7. fıkrası) gereğince düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda zikredilen nedenlerle hüküm kısmına, "" Davacı birleşen dosyada davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin, davalı-birleşen dosyada davacıdan alınarak, davacı-birleşen dosya davalısına verilmesine,"" bendinin eklenmesine, kararın düzeltilmiş bu haliyle ONANMASINA, davacı-birleşen dosyada davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 01.04.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi