Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 7.4.1983-22.4.2003 tarihleri arasında sürekli olarak sigortalı çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davacının tüm davalılar vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, davacının 7.4.1983-22.4.2003 tarihler arasında davalı işyerinde hizmet aktine dayalı olarak çalıştığının tesbiti istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiştir. 506 sayılı Kanunun 79/8.maddesi hükmünce, Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin davanın, tesbiti istenilen hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde açılması gerekir. Davacının tesbitini istediği çalışmaların 7.4.1983-10.8.1997 ve 1.1.1998-22.4.2003 tarihleri arasında geçtiği, davanın 22.4.2003 tarihinde açılmasına göre 7.4.1983-10.8.1997 tarihleri arasındaki istem yönünden hizmetin geçtiği yılın sonu olan 31.12.1997 tarihinden, dava tarihine kadar 5 yıllık hak düşürücü sürenin fazlasıyla geçtiği, dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Öte yandan, davacının aynı işyerinde bu tarihten sonra çalışmasını sürdürmesinin veya 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde tekrar aynı işyerine girerek çalışmasının, hak düşürücü sürenin işlemesine engel olmayacağı ve hak düşürücü sürenin, kesilmesi ve durmasının mümkün bulunmadığı hukuksal gerçeğide ortadadır. Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki olgular nazara alınarak, 10.8.1997 tarihinden öncesine ait istem yönünden davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan işverene iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıya yükletilmesine, 01.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.