Esas No: 2022/4563
Karar No: 2022/3327
Karar Tarihi: 29.04.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/4563 Esas 2022/3327 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2022/4563 E. , 2022/3327 K."İçtihat Metni"
(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
Uyuşturucu madde ticareti ve resmi belgede sahtecilik suçlardan İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 04/02/2013 tarihli ve 2013/161 değişik iş sayılı içtima kararıyla 10 yıl 6 ay hapis cezasına hükümlü ...'ın, cezasının infazı sırasında, 16/10/2013 tarihinden geçerli olmak üzere şartla tahliye edilmesine dair İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 26/11/2013 tarihli ve 2013/1173 değişik iş sayılı kararını müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 10/12/2017 tarihinde işlemiş olduğu kasıtlı suçlardan 1 yıl 8 ay hapis cezasına mahkum edilmesi sebebiyle şartla tahliyenin geri alınmasına, ikinci suçun işlendiği 10/12/2017 tarihi ile bihakkın tahliye tarihi olan 28/05/2018 tarihleri arasındaki sürenin aynen infazına ilişkin İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/12/2019 tarihli ve 2008/142 sayılı ek kararını takiben, infaz savcılığının 15/04/2020 tarihli ve 31100 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamında uyarlama yapılarak hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi talebi üzerine, ihlal niteliğindeki ikinci suçun denetim süresinin sonu olan 20/09/2016 tarihinden sonra işlenmiş olduğundan bahisle koşullu salıverme kararının geri alınmasına yer olmadığına ve hükümlü hakkındaki anılan şartlı tahliyenin geri alınması kararının kaldırılmasına ve hükümlünün cezasının infaz edilmiş sayılmasına dair İstanbul İnfaz Hakimliğinin 19/03/2021 tarihli ve 2021/4762 Esas, 2021/3725 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 02/04/2021 tarihli ve 2021/332 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18/09/2007 tarihli ve 2007/1-214-181 sayılı kararında belirtildiği üzere infaza ilişkin lehe oluşan hataların kazanılmış hakka konu olmayacağı gözetilerek yapılan incelemede;
Hükümlüye ait infaz dosyası incelendiğinde,
Hükümlü hakkında 647 sayılı Kanun'un 19 ve ek 2. maddeleri uyarınca Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 07/01/2013 tarihli ve 2013/7-73-74-75 sayılı müddetnameye göre koşullu salıverilme tarihinin 16/10/2013, bihakkın tahliye tarihinin 28/05/2018 olduğu, bu kapsamda hükümlünün şartla tahliye tarihinin İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 26/11/2013 tarihli ve 2013/1173 değişik iş sayılı kararı ile 16/10/2013 olarak belirlendiği,
Hükümlünün koşullu salıverilmesini müteakip denetim süresi içerisinde 10/12/2017 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan ... 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/02/2019 tarihli ve 2018/121 Esas, 2019/320 sayılı kararıyla 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve anılan kararın istinaf incelemesinden geçerek 27/05/2019 tarihinde kesinleştiği,
Yapılan ihbar üzerine de İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/12/2019 tarihli ve 2008/142 sayılı ek kararı ile koşullu salıverme kararının geri alınarak yeni suçtan verilen 1 yıl 8 ay hapis cezasının ikinci suçun işlendiği 10/12/2017 tarihi ile bihakkın tahliye tarihi olan 28/05/2018 tarihleri arasındaki sürenin aynen infazına karar verilmesini takiben, infaz savcılığının 15/04/2020 tarihli ve 31100 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamında uyarlama yapılarak hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi talebi üzerine, İstanbul İnfaz Hakimliğinin 19/03/2021 tarihli ve 2021/4762 Esas, 2021/3725 sayılı kararı ile ihlal niteliğindeki ikinci suçun denetim süresinin sonu olan 20/09/2016 tarihinden sonra işlenmiş olduğundan bahisle koşullu salıverme kararının geri alınmasına yer olmadığına ve hükümlü hakkındaki anılan şartla tahliyenin geri alınması kararının kaldırılmasına, hükümlünün cezasının infaz edilmiş sayılmasına karar verildiği ve bu karara karşı yapılan itirazın İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 02/04/2021 tarihli ve 2021/332 değişik iş sayılı kararı ile reddedildiği anlaşılmakla;
Hükümlünün cezaevinde geçirmesi gereken sürenin hesabının 647 sayılı Kanun'a göre belirlenmesi karşısında, infaz hukukunda hükümlünün ceza evinde geçirmesi gereken süre ile koşullu salıverildikten sonra belirlenen denetim süreleri bakımından lehine olan hükümlerin alınarak karma bir uygulama yapılmasının mümkün olmadığı, 647 sayılı Kanun’un hükümlünün ceza evinde geçirmesi gereken süre bakımından lehe olduğu ve çapraz ve karma bir uygulama yapılamayacağının anlaşılması karşısında, denetim süresinin 5275 sayılı Kanun'a göre tayin edilemeyeceği ve hükümlünün koşullu salıverildikten sonra belirlenen denetim süresinin 647 sayılı Kanun'a göre belirlenmesi gerektiği, bu sürenin ise bihakkın tahliye tarihi olan 30/05/2018 tarihine kadar devam edeceği, bu halde şartla tahliye edilen hükümlünün bihakkın tahliye tarihi dolmadan 10/12/2017 tarihinde işlediği kasıtlı suçun denetim süresi içerisinde işlendiği;
Bu durumda, hükümlünün denetim süresindeki suçu işlediği 10/12/2017 tarihinden bihakkın tahliye tarihi olan 28/05/2018 tarihine kadar geçecek sürenin 5 ay 18 gün olduğu; 15/04/2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun'un 48. maddesi ile 5275 sayılı Kanun'un 107. maddesinin 13. fıkrasının (a) bendinde yer alan "kalan cezasının aynen" ibaresi "başlamak ve hak ederek tahliye tarihini geçmemek koşuluyla sonraki işlediği her bir suç için verilen hapis cezasının iki katı sürenin" ibaresi şeklinde değiştirilmesi nedeniyle 5237 sayılı Kanun'un 7/2-3 ve 5275 sayılı Kanun'un 98/1. maddeleri dikkate alınarak yeni düzenleme gereğince hesaplama yapıldığında ise, denetim süresi içerisinde işlenen suçtan dolayı verilen 1 yıl 8 ay hapis cezasının 2 katı olan sürenin 2 yıl 16 ay olduğu ve bu sürenin hükümlünün lehine olmadığı da gözetilmek suretiyle, ikinci suçun işlendiği 10/12/2017 tarihi ile 28/05/2018 olan bihakkın tahliye tarihi arasında kalan sürenin aynen infazına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 15/02/2022 gün ve 94660652-105-34-9358-2021-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;
TÜRK MİLLETİ ADINA
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 02/04/2021 tarihli ve 2021/332 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 29/04/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.