
Esas No: 2015/31293
Karar No: 2016/3676
Karar Tarihi: 29.02.2016
Hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/31293 Esas 2016/3676 Karar Sayılı İlamı
18. Ceza Dairesi 2015/31293 E. , 2016/3676 K.
"İçtihat Metni"
KARAR
Hakaret suçundan sanık ..."ın. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 125/1, 125/4, 129/3 ve 62. maddeleri gereğince 1 ay 28 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanığın cezasının aynı Kanun"un 58. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair Sulh Ceza Mahkemesinin 24/02/2011 tarihli ve 2009/262 esas, 2011/118 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18/06/2015 gün ve 214070 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında: “1-Yargıtay Ceza Dairesinin 24/04/2014 tarihli ve 2013/3272 esas, 2014/13404 sayılı ilamında da belirtildiği üzere, ceza infaz kurumunda bulunan sanığın eylemini müştekiye karşı cezaevinde işlemesi karşısında, aleniyet unsurunun gerçekleşmediği gözetilmeden, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun"un 125/4. maddesi uygulanmak suretiyle fazla ceza tayin edilmesinde,
2-5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun"un 108/1-c maddesinde, tekerrür hâlinde işlenen suçtan dolayı mahkûm olunan süreli hapis cezasının dörtte üçünün infaz kurumunda iyi halli olarak çekilmesi durumunda, koşullu salıverilmeden yararlanılabileceği ve ancak aynı maddenin 2. fıkrasına göre, tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın, tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamayacağına dair hükümler içerdiği nazara alındığında, sanığın adlî sicil kaydında çok sayıda suç bulunması nedeniyle, hangi sabıkası sebebiyle tekerrür koşullarının oluştuğu ve hangi kayıt dolayısıyla mükerrirlere özgü infaz rejimine tâbi tutulmasına karar verildiğinin hükümde gösterilmemesinde, isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
1) Aleniyet hususuna ilişkin olarak:
5237 sayılı TCK’nın 125. maddesinin 1. fıkrasında; Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden ... veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilât ederek işlenmesi gerekir.” hükmüne yer verilmiş, aynı Kanun’un 4. fıkrasında da “Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır.” hükmü düzenlenmiştir.
Aleniyet hakaret eyleminin herkesin duyabileceği, görebileceği ve sayısı belli olmayan birden fazla kişiler tarafından algılanabilir olması anlamına gelmektedir. Aleniyet nedeniyle artırım yapılmasının amaçlarından biri mağdurun onur ve şöhretinin, fiili başkalarının duyması veya duymasına açık olması nedeniyle daha fazla zarar görmesi diğeri ise hukuka aykırılık teşkil eden fiilin bizatihi aleni olarak icra edilmesidir.
İnceleme konusu somut olayda; Suçun işlendiği cezaevinin, aleni yer olmadığı gözetilmeden, TCK"nın 125/4. maddesinin uygulanması kanuna uygun bulunmamıştır.
2- Tekerrür uygulanmasına ilişkin olarak:
5275 sayılı Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun"un 108/2. maddesinde: “Tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktar, tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamaz.” hükmü düzenlenmiştir.
Sanık ... hakkında, birden fazla suçtan hükümlülüğü içeren ilamdaki hangi cezanın tekerrüre esas alındığı gösterilmemiş ise de, 5275 sayılı Kanunun 108/2. maddesi uyarınca ilamdaki en ağır cezayı içeren, Sorgun Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2005/239 Esas, 2006/400 Karar sayılı ilamıyla, 765 sayılı TCK"nın 456/2 ve 457. maddeleri uyarınca yaralama suçundan verilen ve 647 sayılı Yasanın 6. maddesi uyarınca ertelenen 1 yıl 8 ay hükümlülüğün infaz aşamasında gözetilebilecek olması ile suç tarihi itibariyle sanığın adli sicil kaydında bulunup tekerrüre esas olan tek ilamın da mezkur ilam olması nedeniyle, bu hususun kanun yararına bozmayı gerektirmediği anlaşılmıştır.
Sonuç ve Karar:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce kısmen yerinde görüldüğünden,
1-Hakaret suçundan sanık ... hakkında, Boğazlıyan Sulh Ceza Mahkemesinin 24/02/2011 tarihli ve 2009/262 esas, 2011/118 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2-Karardaki hukuka aykırılık aynı Kanun maddesinin 4-d fıkrasına göre, sanığa daha hafif bir cezanın verilmesini gerektirmekle, TCK’nın 125/1 maddesi uyarınca, mahkemece hapis cezasının tercih edilmiş olduğu da gözetilerek, sanığın 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,
3- Yine mahkemenin takdirine göre TCK"nın 129/3 maddesi uyarınca cezadan 1/3 oranında indirimle sanığın 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,
4- TCK"nın 62. maddesi uyarınca cezanın 1/6 oranında indirilmesiyle, sanığın 1 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına,
5- İnfazın bu miktar üzerinden yapılmasına, bozulan kararda yer alan diğer hususların olduğu gibi bırakılmasına,
6- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın düzenlediği tebliğnamedeki (2) nolu düşünce yerinde görülmediğinden CMK"nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZMA İSTEĞİNİN REDDİNE, 29.02.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.