Esas No: 2021/11731
Karar No: 2022/6863
Karar Tarihi: 26.05.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/11731 Esas 2022/6863 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen mahkûmiyet kararı temyiz edildi. Ancak, sanığın yokluğunda verilen kararın tebligatı konusunda bir sorun yaşandı. Tebligat yapılamayınca, sanığın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi kabul edildi ve tebligat bu adrese yapıldı. Sanığın temyiz incelemesi sonrasında verdiği dilekçede eski hale getirme isteği yer aldı. Ancak, bu istek hukuken yok hükmünde kabul edildi. Yapılan incelemede, suç tarihinden itibaren 8 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu tespit edildiğinden, mahkûmiyet hükmünün bozulmasına ve kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verildi. Karar, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi, 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesi ve 5271 sayılı CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası gereğince alındı.
Detaylı açıklama:
- 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. maddesi gereği, bilinen en son adres yoksa veya tebligat yapılamıyorsa, adres kayıt sistemindeki adres geçerli kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır.
- 5271 sayılı CMK'nın 42. maddesi, hükmün temyiz aşamasında eski hale getirme istemi kabul edildiğinde, mahkemenin bu isteme ilişkin ek bir karar vermesi gerektiğini belirtir.
- 5237 sayılı TCK’nın 66. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendi, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunun cezai kovuşturmanın zaman aşımı süresini belirler. Buna göre, dava açılmasından itibaren 8 yıl sonra zamanaşımı süresi dolmuş kabul edilir.
- 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi, aynı suçtan dolayı birden fazla ceza verilmesini önler.
- 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesi, zamanaşımı süresinin dolması halinde, davanın düşeceğini belirtir.
- 5271 sayılı CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası, davanın zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilmesini düzenler.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : KONYA(KAPATILAN) 7. Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. maddesinde; “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” düzenlemesi ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsendiği dikkate alındığında; somut olayda sanığın yokluğunda verilen 12/07/2013 tarihli hükmün öncelikle sanığın mahkemedeki sorgusunda belirttiği adreste şirket muhasebecisine tebliğ anlaşılmakla, bir haftalık yasal süre geçtikten sonra sanığın 15/03/2021 tarihli dilekçesi temyiz ve eski hale getirme isteği mahiyetinde olup, 5271 sayılı CMK'nın 42. maddesi gereğince hükmün temyiz aşamasında ileri sürülen eski hale getirme isteği hakkında Mahkemesince verilen 30/03/2021 tarih ve 2013/227 sayılı ek karar hukuken yok hükmünde olduğu anlaşılmakla, sanığın öğrenme üzerine 15/03/2021 tarihinde verdiği temyiz dilekçesinin öğrenme üzerine ve süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Mahkûmiyet hükmünün verildiği 12/07/2013 tarihinden, temyiz incelemesinin yapıldığı tarihe kadar 5237 sayılı TCK’nın 66. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinde öngörülen 8 yıllık dava zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından; diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA; bozma sebebine göre, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesinin 1. fıkrası ve 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası gereğince sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 26/05/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.