17. Hukuk Dairesi 2019/680 E. , 2020/6579 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki Tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 27.10.2020 Salı günü davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, 25.07.2015 günü davacıların eş/babası destek sürücü ...’nun kullanımındaki trafik sigortasız araç ile meydana gelen tek taraflı trafik kazasında vefat ettiğini, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile her bir davacı için 1.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 19.01.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile taleplerini toplam 244.454,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, kazanın 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni Genel Şartlardan sonra meydana geldiğini, Genel Şartlar A.6. d bendi gereğince destek şahsın kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin teminat kapsamı dışında kaldığını, desteğin %100 kusurlu olduğunu, alacaklı ve borçlu sıfatlarının birleştiğini, davalının ödeyeceği tazminatı desteğin mirasçıları davacılara rücu edeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacı eş ... için 198.951,00 TL, davacı çocuk ... için 18.791,00 TL, davacı çocuk ... için 26.712,00 TL"nin dava tarihi olan 10.09.2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) 6100 Sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 362/1.a maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 6763 Sayılı Kanunun 44. maddesiyle HMK"ya eklenen EK-Madde 1"de öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2018 yılı için 47.530,00 TL"dir.
Davacı ... için 18.791,00 TL, davacı ... için 26.712,00 TL olarak hükmedilen destekten yoksun kalma tazminatı bakımından temyize konu edilen karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1/6/1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden, davalı vekilinin temyiz dilekçesinin hükmün kesin olması nedeni ile reddine karar vermek gerekmiştir.
2-) Dava, tek taraflı trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Davacılar desteğinin zorunlu mali sorumluluk sigortası bulunmayan aracın sürücüsü iken gerçekleşen tek taraflı kazada, 23.08.2016 tarihli ATK raporuna göre %100(yüzde yüz) oranda kendi kusuru sonucunda öldüğü dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
... Yönetmeliğinin 9. maddesinde; trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu bedensel zararlar için ..."na başvurulabileceği öngörülmüştür. O halde, eldeki davada, davalı ..."nın sorumluluğunun belirlenmesi açısından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortasına ilişkin hükümlerin irdelenmesi gerekmektedir.
Türk Ticaret Kanunu’nun 1425. maddesine göre, sigorta poliçesi genel ve varsa özel şartları içerir. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Yeni Genel Şartları 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe girmiş olup yeni Genel Şartların C.10. maddesi ile, 12/8/2003 tarihli ve 25197 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları yürürlükten kaldırılmıştır. Somut olayda taraflar arasında akdedilmiş bir sözleşme(poliçe) bulunmayıp, kaza tarihinin esas alınması gerektiği ve bu tarih itibarı ile de 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni Genel Şartların yürürlükte olduğu açıktır.
01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında, kapsama giren teminat türlerinin tanımlandığı A.5. maddesinin (ç) bendinde; Destekten Yoksun Kalma (Ölüm) Teminatı; “Üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla ölenin desteğinden yoksun kalanların destek zararlarını karşılamak üzere bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre belirlenecek tazminattır.” şeklinde ifade edilmiştir. Genel Şartların A.6. maddesinin (c) bendinde ise, “İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri” ve (d) bendinde, “Destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri” Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası teminatının dışında kalan hallerden sayılmıştır.
Somut olayda, sürücü/desteğin, sevk ve idaresindeki araç ile 25.07.2015 tarihinde kendi kusuru ile sebebiyet verdiği kaza sonucunda öldüğü anlaşılmaktadır. Yukarıdaki açıklamalar ışığında, davalının sorumluluğunun kapsamı 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’na göre belirlenecek olup, anılan Genel Şartların "Teminat Dışında Kalan Haller" başlıklı A.6. maddesinin (d) bendinde; "destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri" teminat kapsamı dışında bırakılmakla, kendi ölümüne neden olan sürücünün (desteğin) tam kusuruna isabet eden destek tazminatı talebi ZMSS poliçe teminatı kapsamında olmayıp, davacı tarafın davalıdan destekten yoksun kalma tazminatı talep etme hakkı bulunmadığından, yerel mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken
yazılı olduğu şekilde davanın kabulü yönünde hüküm kurulması, Bölge Adliye Mahkemesince de davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf taleplerinin esastan reddi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
3-) Bozma neden ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin davacılar ...,... lehine hükmedilen tazminata ilişkin temyiz dilekçesinin hükmün kesin olması nedeni ile REDDİNE,(2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi Kararının BOZULMASINA; (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, dava dosyasının Çekerek Asliye Hukuk Mahkemesine, Dairemiz karar örneğinin ise Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 05/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.