Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2017/389
Karar No: 2018/170

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2017/389 Esas 2018/170 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Ceza Genel Kurulu tarafından verilen karara göre, hırsızlık suçuna karıştıkları iddiasıyla yargılanan sanıkların ilk mahkumiyet hükmü eksik araştırma nedeniyle bozulmuştur. Ancak yerel mahkeme, hükümdeki eksiklikleri gidererek yeni bir karar vermiştir. Bu yeni karar, önceki kararın direnme kararı niteliğinde olmayıp, bozma kararı doğrultusunda işlem yapılmış olması ve sanıkların yeni beyanlarının değerlendirilmesi nedeniyle yeni bir hüküm niteliğinde olmuştur. Bu nedenle dosya, temyiz incelemesi için Özel Daireye gönderilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri ise; Türk Ceza Kanunu'nun 142/1-b maddesi, 53. maddesi ve 6763 sayılı Kanun'un 38. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 10. maddesidir.
Ceza Genel Kurulu         2017/389 E.  ,  2018/170 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza

    Hırsızlık suçundan sanıklar ... ve ..."in TCK"nun 142/1-b ve 53. maddeleri uyarınca 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına ilişkin Sincan 2. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 07.10.2010 gün ve 196-779 sayılı hükümlerin, sanık ... müdafii ve sanık ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 13. Ceza Dairesince 28.04.2014 gün ve 17919-14879 sayı ile;
    "Sanıkların, hakkındaki mahkûmiyet hükmü temyiz edilmeksizin kesinleşen inceleme dışı sanık Bülent Savcıoğlu, dosyaları ayrılan suça sürüklenen çocuklar ... ve ... ile birlikte şikâyetçiye ait çalıntı araçla 08.08.2006 tarihinde meydana gelen hırsızlığa teşebbüs olayına karıştıklarının ve akabinde kesintisiz takip sonucu yakalandıklarının iddia edilmesi karşısında; 08.08.2006 tarihli olayla ilgili olarak Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 11.03.2008 tarihli beraat hükmünün, Dairemizin 12.02.2013 tarihli kararı ile bozularak dosyanın mahkemesine gönderildiği anlaşıldığından, bu dosya ile suça sürüklenen çocuklarla ilgili dosya içerikleri incelenip, ayrıca sanıkların suç tarihi ve saatinde olay yerinde olup olmadıkları ve birbirleriyle irtibatlı olup olmadıklarının tespiti amacıyla Telekomünikasyon İletişim Başkanlığına yazı yazılarak, yapılan görüşmeler ile baz istasyonlarını gösterir dökümler celp edildikten sonra, sonucuna göre tüm deliller birlikte değerlendirilip, sanıkların hukuki durumlarının saptanması gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması" isabetsizliğinden oyçokluğu ile bozulmasına karar verilmiş,
    Daire Üyeleri S. Sönmez ve M. H. Baydilli; "...Şikâyetçiye ait ... plakalı otomobil, 06.08.2006 ile 07.08.2006 tarihleri arasında Sincan"da, şikâyetçinin konutunun önünde park hâlinde iken çalınmış ve akabinde 08.08.2006 günü saat 06.00 sıralarında Dikmen"de bir iş yerinden hırsızlığa teşebbüs suçundan yakalanan sanıklarımız ve haklarındaki evrakları tefrik edilen sanıklar tarafından olay yerinden kaçmak amacıyla kullanıldığı esnada üzerinde bir başka araca ait çalıntı plaka ile birlikte kolluk güçlerince ele geçirilmiştir.
    Sanıklar aşamalardaki savunmalarında suçlamaları kabul etmemişler, olay günü işe gittikleri esnada polisler tarafından yaya olarak yakalandıklarını savunmuşlardır.
    Dikmen"deki olayla ilgili olarak Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesince verilen beraat hükmü, Dairemizin 12.02.2013 tarihli kararı ile bozularak yerel mahkemeye gönderilmiştir. Olayımıza konu ... plakalı aracın çalınması suçundan evrakı tefrik edilen suça sürüklenen çocuklar hakkında Ankara 1. Çocuk Mahkemesince verilen mahkûmiyet hükmü, Dairemizin 18.11.2013 tarih, 2012/21852 esas ve 2013/34437 sayılı kararı ile onanarak kesinleşmiştir.
    Görüldüğü üzere; sanıkların savunmaları inkâr üzerine kurulu olup, sanık beyanlarının tam tersine kolluk tarafından düzenlenen olay tutanağı ve tutanak mümzilerinin mahkemede verdikleri tanık beyanları ise sanıkların, şikâyetçiye ait ... plakalı araçla, çalındıktan kısa bir süre sonra üzerinde bir başka araca ait plakalar ile yine bir başka hırsızlık suçunda kullanılmak üzere iken yakalandıklarını göstermekte olup, suça konu araçta yakalandıkları hâlde bunu inkâr eden sanıkların aracı ne şekilde elde bulundurduklarına dair bir beyanda bulunmamaları da atılı suçu işlediklerini göstermektedir. Bu yüzden Dairemizin, Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesindeki dosya ile suça sürüklenen çocuklar hakkındaki dosya içeriklerinin incelenmesi ve sanıkların olay tarihinde suç yerinde bulunup bulunmadıklarına ilişkin iletişimin tespitine dair bozma gerekçeleri dosyanın esasına yeni bir şey katmayacaktır. Zira UYAP"tan yapılan basit bir araştırma ile görüldüğü üzere suça sürüklenen çocuklar hakkındaki hükümler onanarak kesinleşmiş ve Dikmen"deki hırsızlık suçuna ait beraat kararı da bozulmuştur. Sanıklar sabıkalı olup, UYAP"ta yapılan araştırmada da haklarında benzer suçlardan çok sayıda derdest dosya olduğu görülmektedir.
    Sonuç olarak araştırılması istenen dosyalarda mevcut olan bütün tutanaklar hemen hemen önümüzdeki dosyada da mevcut olup, olayımıza yeni bir boyut katmayacağından ve sanıkların üzerlerine atılı nitelikli hırsızlık suçu sübut bulduğundan, yerel mahkemece verilen mahkûmiyet hükümlerinin onanması gerektiği" düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.
    Ankara Batı 2. Asliye Ceza Mahkemesi ise 04.06.2015 gün ve 769-532 sayı ile;
    "...Kolluk görevlileri tarafından düzenlenen olay tutanağı ve tutanak tanıklarının beyanları ile sanıkların şikâyetçiye ait aracın çalınmasından çok kısa bir süre sonra yakalanmaları, tutanak tanıklarının, sanıkların otomobilden inen ve kesintisiz takiple yakalanan kişiler olduğu yönündeki ifadeleri ve mahkememizce daha evvel belirtilen gerekçeler kapsamında sanıkların şikâyetçiye yönelik hırsızlık suçunu işledikleri anlaşılmıştır." gerekçesiyle, önceki hüküm gibi karar vermiştir.
    Bu hükümlerin de sanık ... müdafii ve sanık ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09.09.2015 gün ve 272705 sayılı “onama” istekli tebliğnamesiyle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca 14.12.2016 gün ve 775-1325 sayı ile; 6763 sayılı Kanunun 38. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 10. madde uyarınca kararına direnilen daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 13. Ceza Dairesince 29.03.2017 gün ve 289-3292 sayı ile, direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    Sanıklar ..., ... ve inceleme dışı sanık Bülent Savcıoğlu hakkında mala zarar verme suçundan kurulan beraat hükümleri ile inceleme dışı sanık Bülent Savcıoğlu hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkûmiyet hükmü temyiz edilmeksizin kesinleşmiş olup direnmenin kapsamına göre inceleme sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlerle sınırlı olarak yapılmıştır.
    Özel Daire ile yerel mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanıklar hakkında eksik araştırmaya dayalı olarak hüküm kurulup kurulmadığının belirlenmesine ilişkin ise de; Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca öncelikle, yerel mahkeme kararının yeni hüküm niteliğinde olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
    Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre şeklen direnme kararı verilmiş olsa dahi;
    a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak,
    b) Bozma kararında tartışılması gerektiği belirtilen hususları tartışmak,
    c) Bozma sonrasında yapılan araştırma, inceleme ya da toplanan yeni delillere dayanmak,
    d) İlk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak,
    Suretiyle verilen hüküm, özde direnme kararı olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi hâlinde ise incelemenin Yargıtayın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekmektedir.
    İncelenen dosya kapsamından;
    Yerel mahkemece bozma kararından sonra yapılan yargılama sırasında, bozma kararında belirtilen olaylara ilişkin Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 12.02.2013 gün ve 27876-2697, 18.11.2013 gün ve 21852-34437, 14.01.2015 gün ve 33846-435 sayılı ilamlarının dosya içine alınarak bozmanın gereğinin yerine getirilmeye çalışıldığı, önceki aşamalarda suçlamayı inkâr eden sanık ..."in bozma sonrası atılı suçu inceleme dışı sanık Resul Demir ile işledikleri yönünde beyanda bulunduğu, yerel mahkemece elde edilen tüm deliller değerlendirilerek önceki hüküm gibi karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Bu itibarla, yerel mahkemenin son uygulaması direnme kararı niteliğinde olmayıp, bozma kararı doğrultusunda işlem yapılmış olması ve sanık ..."in önceki aşamalardan farklılık arz eden bozma sonrası beyanının da değerlendirilmesi nedeniyle yeni hüküm niteliğindedir. Bu yeni hükmün doğrudan Ceza Genel Kurulunca incelenmesi mümkün olmadığından, dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
    SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle,
    Ankara Batı 2. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 04.06.2015 gün ve 769-532 sayılı karar yeni hüküm niteliğinde olduğundan, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 13. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 17.04.2018 tarihinde yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi