20. Hukuk Dairesi 2016/12727 E. , 2016/11931 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasında görülen davada ... 16. Asliye Hukuk ile ... 6. Tüketici Mahkemelerinin ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
... 16. Asliye Hukuk Mahkemesi, tüm dosya kapsamı, dinlenen tanıkların beyanlarına göre davalı ile davacı arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi düzenlenmiş olup bu sözleşmeye göre davacı tüketici, davalı ise müteahhit sıfatıyla satıcı konumunda bulunduğundan taraflar arasında dava tarihinde yürürlükte bulunan 4077 sayılı Kanun kapsamında sözleşme ilişkisi bulunduğu anlaşılmış, davaya bakmaya tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
... 6. Tüketici Mahkemesi ise somut olayda davalı tarafın kooperatif müteahhidi olduğu davacının da aynı kooperatifin üyesi olduğu anlaşıldığından taraflar arasındaki uyuşmazlığın tüketici yasası kapsamında değil genel görevli mahkemeler tarafından değerlendirileceği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur.
4822 sayılı Kanunla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde Kanunun amacı açıklandıktan sonra Kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Kanunun 3. maddesinde "Mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder" şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukukî işlemin 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için kanunun amacı içinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukukî işlemin olması gerekir.
4077 sayılı Kanun uyarınca gerçek yahut tüzel kişilerin satıcı sıfatına sahip olması için arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde taraf olması, yahut asıl yüklenici konumunda bulunması şeklinde bir şart bulunmamaktadır.
Somut olayda, davacı vekili, davacı ile davalı arasında 25.10.2005 tarihinde ... 5. Noterliğinde gayrı menkul satış vaadi sözleşmesi akdedildiğini, davacı 01.11.2015 tarihinden itibaren dört ay içerisinde gayrimenkulü teslim edeceğini aksi takdirde aylık 500.00.-TL cezai şart ödeyeceğini beyan ve taahhüt ettiğini, ancak takip tarihine kadar 28 aylık cezai şartı ödemediğini ve icra takibine geçildiğini, davalının haksız şekilde itirazda bulunduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, konut satış vaadi sözleşmesine dayalı ihtiyaç amacıyla satın alınan bir adet konut satışından kaynaklandığı, bu sözleşmenin varlığı ve geçerli olup olmadığının görevli mahkemece değerlendirileceği ve davacının 4077 sayılı Kanunda belirtilen “Tüketici” tanımına girdiği, davalının ise, kanunun yaptığı "Satıcı” tanımına uyduğu anlaşılmakla, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 6. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 08/12/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.