Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/17308 Esas 2017/8584 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17308
Karar No: 2017/8584
Karar Tarihi: 04.10.2017

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/17308 Esas 2017/8584 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/17308 E.  ,  2017/8584 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne,dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili özetle: müvekkili şirket tarafından ... 6-1 no"lu kasko sigortalı ... plakalı aracın, 02/07/2010 tarihinde,... ... Bulvarı ... caddesi, mevkiinde seyir halinde iken karşı istikametten gelmekte olan ve eksik levha nedeniyle sigortalılarının yoluna giren ...plakalı araç ile çarpışarak kaza yapmak suretiyle maddi hasara maruz kaldığını, mahallinde tutulan trafik kaza ve ifade tutanağına göre, bu kazanın olduğu mevkide yol bakım asfalt yapımı çalışması yapan davalı idarenin, onarım, bakım ve denetim sorumluluğu bulunduğunu, asli kusurlu olduğunu, bu hasar nedeniyle sigortalı araçta 4.000,00 TL hasar tespit edildiğini, ödenmesi için davalıdan talepte bulunulduğunu belirterek, rücu konusu 4.000,00 TL"nin davaya başvuru tarihi 30/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini istemiştir.
    Davalı vekili, idare mahkemelerinin görev alanına girdiğini, dava dilekçesinde davanın açılmasına neden olan kazanın, yol kusurundan meydana geldiğinin iddia edildiğini, idarelerin hizmet kusurlarından dolayı meydana gelecek zararların tazminin tam yargı davalarının konusu içine girmekte olduğunu, tam yargı davalarının görülüp, çözüme bağlandığı mercinin idare mahkemesi olduğunu, 2577 sayılı İdare Yargılama Usulü Yasasının 2. maddesinde "idari eylem ve işlemlerden dolayı hakları muhtel olanlar tarafından açılacak tam yargı davaları" idari dava türü olarak kabul edildiğini, bir idari işlem ve ya eylemden dolayı hakları zarar görenlerin idari yargıda tam yargı davası açılabileceğini, söz konusu davada davalı idarenin işlem ve eylemleri sonucu
    zarara uğranıldığının iddia edildiğini ve bu zararının tazmininin talep edildiğini, bu durumda davanın adli yargıda görülemeyeceğini, uyuşmazlığın idari yargıda çözümlenmesi gerektiğini, mahkemenin bu davada görevsiz olduğunu, öncelikle yargı yolu bakımından usulden ve ayrıca davanın esastan da reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kabulü ile, 4.000,00 TL"nın 30/12/2010 başvuru tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşan ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 273,24 TL temyiz peşin harcının onama harcına mahsubuna, 04/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.