16. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/1124 Karar No: 2021/4559 Karar Tarihi: 01.06.2021
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2018/1124 Esas 2021/4559 Karar Sayılı İlamı
(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2018/1124 E. , 2021/4559 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 177 ada 78 ve 80 parsel sırasıyla 2.449,67 ve 2.006,29 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... ..., satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 177 ada 80 parsele; davalı ile yarı yarıya hissesi bulunduğu iddiasına dayanarak 177 ada 78 parsele yönelik tapu iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, kök muristen kalan taşınmazların murisin paylaştırması ve mirasçıların aralarında yaptıkları taksim ile taraflara kaldığı, bu nedenle davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan inceleme ve araştırma hüküm vermeye yeterli olmadığı gibi, davacının iddiasını dayandırdıkları hukuki olgu ve olaylar dahi dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Şöyle ki dava dilekçesinin incelenmesinde davacı çekişmeli 178 ada 80 parsel sayılı taşınmazın halası Ümmiye Kömüşçü’ye ait hissesini İnebolu Noterliğinde düzenlenen satış vaadi sözleşmesi ile aldığını, 178 ada 78 parsel sayılı taşınmazın ise yarısının davalıya diğer yarısının ise kendisine ait olduğu iddiasıyla dava açmış; ancak dava dilekçesinde 174 ada 2 parsel yönünden hangi hukuki nedene dayandığını açıklamamış; 26.04.2016 celse beyanında dava ettiği taşınmazlarda babasının mirasçısı olması nedeniyle hakkı olduğunu ve taşınmazların taksim edilmediği iddiasında bulunmuştur. Mahkemece davacı ve davalının her bir taşınmaz bakımından iddiası ve bunu dayandırdıkları hukuki olgu ve olayların ne olduğu dayandığı açıklattırılmamıştır. Öte yandan çekişmeli taşınmazların her biri yönünden ayrı ayrı beyan alınmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm verilemez. Hal böyle olunca, sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için öncelikle davacıya dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanları açıklattırılmak suretiyle, hangi taşınmaz bakımından hangi hukuki nedene dayandıkları her bir parsel açısından (ada parsel numarası da belirtilmek suretiyle) ayrı ayrı açıklattırılarak, tereddüte yer vermeyecek şekilde saptandıktan sonra, davalının 03.03.2004 tarihli hibe senedine dayalı savunması da dikkate alınarak çekişmeli taşınmazların öncesinin kime ait olduğu, kimden kime intikal ettiği, kim tarafından ne zamandır ve ne sıfatla zilyet edildiği hususları yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı olarak sorularak ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların beyanları arasında çelişki doğması halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılarak çelişkinin giderilmesine çalışılmalı ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek eksik araştırma incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.