(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2020/1055 E. , 2020/4298 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan Afyonkocatepe Üniversitesi Rektörlüğü vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili,müvekkili işçinin 17.10.2011 tarihine kadar, davalıya ait işyerinde kayden alt işveren işçisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız feshedilmesi üzerine açılan işe iade davası neticesinde, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunun kabul edilerek, müvekkilinin davalı nezdinde işe iadesine karar verildiğini, kararın kesinleşmesi akabinde işe başlamak için başvurulmasına işe başlatılmadığını, muvazaanın kesinleşmesi sebebiyle müvekkilinin ücretinin, davalının emsal çalışanına ödemesi gereken ücret tutarında olması gerektiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, işe başlatmama tazminatı, boşta geçen süreye ilişkin ücret, fark ücret, yıllık izin, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri ile ilave tediye alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu alacak taleplerinin haksız olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Bozma ilamına uyan Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Mahkeme kararında yazılacak hususlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Maddeye göre, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
Öte yandan, kanunun aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararın hüküm fıkralarının, açık, anlaşılır, çelişkisiz ve uygulanabilir olması gerekmekle birlikte, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi sebeplere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak, kısaca maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir.
Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi sebeple haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtayın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.
Kısa karar ile gerekçeli karar çelişkisi, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 10/04/1992 tarihli ve 1991/7 esas, 1992/4 karar sayılı ilamı gereğince bozma sebebidir.
Somut olayda, bilirkişi raporunda davacının ücreti takdire göre asgari ücret ve 1.700,00 TL kabul edilmesi ihtimali dikkate alınarak seçenekli hesaplama yapıldığı,Mahkeme kararının gerekçesinde davacının asgari ücret üzerinden hesaplanan miktarlara hak kazandığı belirtilerek devamında 1.700,00 TL ücrete göre hesaplanan alacak tutarlarına hak kazandığının belirtildiği ve hüküm kısmında da 1.700,00 TL ücrete göre hesaplanan miktarların hüküm altına alındığı anlaşılmakla,bu duruma göre gerekçenin kendi içinde ve hüküm ile çelişkili olması sebebiyle mahkemece verilen kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 05/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.