Davacı, 19.11.1982-1.11.1983 tarihleri arasında isteğe bağlı sigortalı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildiDava, davacının 19.11.1982-1.11.1983 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa"ya tabi isteğe bağlı sigortalı olduğunun tesbiti istemine ilişkindir.
Mahkemece istemin reddine karar verilmiştir.
1.4.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasa"nın 24. maddesinde zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için esnaf sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı aranırken 20.4.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa"nın 24. maddesi değiştirilecek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olması şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için meslek kuruluşuna kayıtlı olma yeterli görülmüş, 22.3.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması yeterli görülmüş, 2.8.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için esnaf sicil kaydı ve oda kaydının bir arada bulunması yeterli görülmüştür.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının 4.12.1984-12.8.2005 tarihleri arasında sicil, 29.09.1981-11.8.2005 tarihleri arasında oda, 4.11.1982-19.11.1982- 1.11.1983-11.12.1999, 18.02.2000-26.4.2004 tarihleri arasında vergi kaydının bulunduğu vergi kaydı esas alınarak 3.11.1982 tarihi itibariyle tescil edildiği, bilahare vergi kaydının 19.11.1982 tarihinde son bulunduğunun davalı Kurumca anlaşılması vergi üzerine kaydı esas alınarak 19.11.1982 tarihi itibariyle terkin edilip sigortalılığının 1.11.1983 tarihi itibariyle yeniden başlatıldığı ve 19.11.1982-1.11.1983 tarihleri arasında sigortalı olarak kabul edilmediği anlaşılmaktadır.
Gerçektende davacının uyuşmazlık konusu olan dönemde sigortalılık şartlarını taşımadığı ortadadır.
Ancak davacı ihtilaf konusu döneme ilişkin primlerini 1992 yılı Affından yararlanarak ödediğini, bu döneme ilişkin primlerin Yahyalı İcra Müdürlüğünün 1994/218 Esas nolu dosyası ile cebri icra yolu ile tahsil edildiğini ileri sürmektedir.
Davacıyı kendi hatalı işlemi nedeniyle yıllarca sigortalı sayan Kurumun davacıya sigortalı olduğu inancı verdikten ve primleri tahsil edip yıllarca kullandıktan sonra sigortalılığın iptal edilmesi M.K."nun 2. maddesinde öngörülen doğruluk ve dürüstlük kuralları ile bağdaşmayacaktır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 1.10.1997 günlü, 1997/10-578 Esas, 1997/758 Karar sayılı Kararı"da bugündedir. Bu döneme ilişkin primler tahsil edilip davalı Kurumca uzunca süre kullanılmış ise primler zorunlu sigortalılık kolundan tahsil edildiğinden davacının bu dönemde 1479 sayılı Yasa"ya tabi zorunlu sigortalı olarak kabul edilmesi gerekceğinden mahkemenin isteğe bağlı sigortalılık koşullarına ilişkin gerekçeside yerinde değildir.
Yapılacak iş; Yahyalı İcra Müdürlüğünün 1994/218 Esas nolu dosyasını getirtmek, primlerin cebri icra yolu ile tahsil edilip edilmediğini tesbit etmek davacının 1992 yılı affından yararlanarak yaptığı ödemelerin ihtilaf konusu dönemi kapsayıp kapsamadığını veya ve kadarını kapsadığını araştırarak çıkacak sonuca göre bir karar vermektir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 30.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi