Abaküs Yazılım
13. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/5967
Karar No: 2020/9941
Karar Tarihi: 21.10.2020

Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2020/5967 Esas 2020/9941 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İzmir 11. Asliye Ceza Mahkemesi, nitelikli hırsızlık suçundan sanık ...’i 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırmıştır. Hapis cezası ertelenmiş ve 2 yıl denetim süresi belirlenmiştir. Adalet Bakanlığı, kanun yararına bozma ihbarında bulunmuştur çünkü sanığın suç işlerken akıl hastalığına duçar olup olmadığına ilişkin Adli Tıp Kurumu raporu alınmamıştır. Ancak Yargıtay, kararın henüz kesinleşmemiş olduğunu belirterek kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermiştir. Kararda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/1-b ve 62/1. maddeleri de belirtilmiştir.
(Kapatılan)13. Ceza Dairesi         2020/5967 E.  ,  2020/9941 K.

    "İçtihat Metni"

    KANUN YARARINA BOZMA

    Nitelikli hırsızlık suçundan sanık ...’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-b ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hükmolunan hapis cezasının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 51. maddesi gereğince ertelenmesine ve 2 yıl denetim süresi belirlenmesine dair İzmir 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/11/2013 tarihli ve 2013/505 esas, 2013/929 sayılı kararına karşı, Adalet Bakanlığı"nın 10.03.2020 gün ve 94660652-105-35-1620-2020-Kyb sayılı yazısı ile kanun yararına bozma ihbarında bulunulduğundan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 19.03.2020 gün ve 2020/35192 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği,

    MEZKUR İHBARNAMEDE;

    İzmir 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/11/2013 tarihli ve 2013/505 esas, 2013/929 sayılı kararının kanun yararına bozulması halinde anılan Mahkemenin 21/11/2019 tarihli ve 2013/505 esas, 2013/929 sayılı ek kararı ile bu karara karşı yapılan itirazın reddine dair İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 26/12/2019 tarihli ve 2019/1088 değişik iş sayılı kararının hukuki değerden yoksun olacağı değerlendirilerek yapılan incelemede;
    Dosya kapsamına göre, sanık tarafından 01/11/2013 tarihli talimat duruşmasında dosyaya sunulan, yaygın anksiyete bozukluğu ve organik olmayan psikoz teşhisiyle 15 gün istirahatinin uygun olduğuna dair 26/11/2012 tarihli ve 30070 nolu Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Sağlık Kurulu Raporu, depresif nöbet teşhisiyle 1 ay istirahatinin uygun olduğuna dair 10/12/2012 tarihli ve 31454 rapor nolu Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Sağlık Kurulu Raporu, depresif bozukluk teşhisiyle 1 ay hava değişiminin uygun olduğuna dair 04/02/2013 tarihli ve 2639 rapor nolu Gülhane Askeri Tıp Akademisi Komutanlığı Üç Uzman Tabib İmzalı Sağlık Raporu, depresif bozukluk teşhisiyle 4 ay hava değişiminin uygun olduğuna dair 01/03/2013 tarihli ve 4877 rapor nolu Gülhane Askeri Tıp Akademisi Komutanlığı Üç Uzman Tabib İmzalı Sağlık Raporu ve sık tekrarlayan orta derecede depresif bozukluk teşhisiyle askerliğe elverişli olmadığına dair 27/06/2013 tarihli ve 2013/49875501 sayılı Gülhane Askeri Tıp Akademisi Komutanlığı Sağlık Kurulu Raporu Ön Bildirim Belgesi karşısında, sanığın suçu işlediği sırada ceza ehliyetini kısmen veya tamamen kaldıracak mahiyette bir akıl hastalığına duçar olup olmadığına ilişkin, 5237 sayılı Kanun’un 32. maddesinin 1 ve 2. fıkralarını da değerlendirilecek şekilde, Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kurulundan rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeyerek yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır.



    ../.


    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

    İzmir 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/11/2013 tarihli ve 2013/505 esas, 2013/929 sayılı kararının usulsüz tebliğ nedeniyle anılan Mahkemenin 21/11/2019 tarihli ve 2013/505 esas, 2013/929 sayılı ek kararı ile bu karara karşı yapılan itirazın reddine dair İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 26/12/2019 tarihli ve 2019/1088 değişik iş sayılı kararının hukuki değerden yoksun olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
    Dosya kapsamından sanığın yokluğunda verilen İzmir 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/11/2013 tarihli ve 2013/505 esas, 2013/929 karar sayılı kararının, sanığın talimat mahkemesince savunması alınırken bildirdiği adresine MERNİS adresi olduğu belirtilerek 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi gereğince 31/12/2013 günü tebliğ edildiği, 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/2. maddesinin, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun’un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata Tebligat Kanunu"nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkânsızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin, sanığın MERNİS adresine doğrudan “MERNİS adresi” ibaresi ile çıkarılan ve Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi gereğince yapılan tebligat işleminin geçersiz olduğu anlaşılmakla; İzmir 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/11/2013 tarihli ve 2013/505 esas, 2013/929 karar sayılı kararının usulüne uygun kesinleşmediği belirlenmekle, kesinleşmemiş kararlara karşı kanun yararına bozma isteminde bulunulamayacağından, İzmir 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/11/2013 tarihli ve 2013/505 esas, 2013/929 karar sayılı kararının sanık ...’e tebliğ edilip, istinaf ya da temyiz yasa yoluna başvurulmaz ise usulüne uygun olarak kesinleştirildikten sonra yeniden kanun yararına bozma isteminde bulunulması mümkün olup, henüz kesinleşmemiş olan karara yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 21.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi