17. Hukuk Dairesi 2018/4510 E. , 2020/6572 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
...
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı alacaklı vekili, ilk olarak Adana 6.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/190 Esas nolu dosyasından açtığı daha sonra idari karar ile Adana 5.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/558 Esas nolu dosya olan davada, davalı borçlu ...’ın davalı eşi ...’e yaptığı taşınmaz satışının iptalini istemiştir. Daha sonra Adana 6.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/399 Esas sayılı dosyasından bu kez davalı borçlunun dava dışı ...Tekstil İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. hisselerini davalı ... ve ...’e yaptığı satışların iptalini istemiş ve her iki dava 2008/558 Esas nolu dosyada birleştirilmiştir.
Mahkemenin ilk olarak verdiği asıl ve birleşen davanın kabulü yönündeki kararı Dairemizin 30.09.2010 tarih 2010/4729 Esas 2010/7583 Karar sayılı ilamı ile dava konusu taşınmazın iptaline ilişkin kararın onanmasına, diğer birleşen hisse devirlerinin iptaline ilişkin dava yönünden ise davalı ... hakkındaki davanın kabul gerekçesinin belirtilmemiş olması, davalı ...’in ise hisseleri dava dışı şahsa sattığından davanın İİK’nın 283/2. maddesine göre bedele dönüşme hususunun değerlendirilmemiş olması nedeni ile bozulmuştur. Mahkeme 2011/25 Esas 2014/377 Karar 23/05/2014 tarihli ikinci
kararında, dava konularından taşınmazla ilgili olarak karar kesinleştiğinden karar verilmesine yer olmadığına, davalı ...’e yapılan hisse devrinin iptaline, ... yönünden 19.800,00 TL"nin tahsiline karar verilmiştir. Dairemizin 30.11.2015 tarih 2015/8233 Esas 2015/12875 Karar sayılı ilamı ile davalılar ... temyizinin tümden reddine, davalı ... ve ...’in diğer temyiz itirazlarının reddine, davalı ...’in borçludan 192 pay almasına rağmen dava dışı şahsa kendi hissesi de dahil 792 pay sattığı ve bu 792 pay değeri üzerinden tazminat takdirinin hatalı olduğu, mahkemece borçlu davalıdan 3. kişi davalı ..."e intikal eden ve onun tarafından da dava dışı kişiye satılan 192 payın davalı ... tarafından elden çıkarıldığı tarihteki gerçek değerinin belirlenmesi, ondan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu yazılı olduğu üzere karar verilmiş olduğundan bahisle bozulmuştur.
Buna göre, davacı tarafından açılan taşınmaza ilişkin tasarrufun iptali ve yine borçlu tarafından davalı ...’e yapılan hisse devrine ilişkin işlemin iptali kararları kesinleşmiş, uyuşmazlık sadece davalı ...’in elinden çıkardığı 192 pay karşılığı sorumlu olduğu tutarın belirlenmesi noktasında kalmıştır.
Mahkemece, ikinci bozma ilamına uyma kararı verilmiş ve bilirkişi aracılığı ile 192 payın gerçek değeri belirlenmiştir. Bu halde mahkemece bu konuda karar verilmesi gerekirken, gerekçe kısmında ..."e yapılan şirket hisse devrine ilişkin işlemin iptaline, mahkemenin 2008/558 Esas sayılı dosyasında dava konusu olan 458 ada 3 parsel sayılı taşınmazın satışına ilişkin tasarrufun iptaline dair verilen karar dairenin 2010/4729 E. 2010/7583 K. sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiğinden bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına yer verilmiş olmasına rağmen hüküm fıkrasında, davanın (2008/558) reddine karar verilmesi gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşturduğu gibi ...’in elinden çıkardığı 192 payın, elden çıkardığı tarihteki gerçek değerinin belirlenmesi yönündeki bozma kararına uyulmasına ve bu doğrultuda araştırma yapılmasına karşın birleşen dava yönünden de davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile sair hususlar incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden asıl ve birleşen davada davacıya geri verilmesine 04/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.