Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/21125
Karar No: 2007/19332

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/21125 Esas 2007/19332 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2007/21125 E.  ,  2007/19332 K.

    "İçtihat Metni"


     
    ESAS NO : 2007/21125
    KARAR NO : 2007/19332
    MAHKEMESİ : Ankara 11. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 10/04/2007
    NUMARASI : 2006/431-2007/177

    Davacı, meslek hastalığı sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine   karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen  kabulüne karar vermiştir.     
    Hükmün davacı ile davalılardan E.  Gen.Md. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere   göre davalı EUAŞ Genel Müdürlüğünün tüm temyiz itirazlarının reddine.
    2-Davacının temyizine gelince; Dava davacı işçinin meslek hastalığı sonucu oluşan fark maluliyeti nedeniyle uğradığı manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir.
    Davacı vekili 29.05.2006 tarihli dilekçe ile davacının davalı T. K. İşletmeleri Genel Müdürlüğüne bağlı Ç. Maden işyerinde 1985-2000 tarihleri arasında çalıştığını bu çalışmalar sonucu 9.10.2001 tarihinde % 22 oranında meslek hastalığına yakalandığının tesbit edildiğini, 22.11.2005 tarihi raporla maluliyetinin % 37.60"a yükseldiğinin belirlendiğini % 15,6 arasındaki fark maluliyet için manevi tazminatın ödetilmesini istemiştir.
    Davalı Türkiye Kömür İşletmeleri Genel Müdürlüğü vekili, davalının 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine bağlı İktisadi Devlet Teşekkülü olduğunu, kazanın olduğu Çayırhan (O.A.L.) İşletmesi’nin T. Elektrik Üretim, İletim A.Ş. (T.) Genel Müdürlüğü"ne bağlanmasına ilişkin Yüksek Planlama Kurulu kararı doğrultusunda T. Genel Müdürlüğü ile Türkiye Kömür İşletmeleri Genel Müdürlüğü arasında düzenlenen protokol ile O. A. L. İşletmesi Bölge Müdürlüğü’nün tüm personeli, varlıkları, hak ve vecibeleri ile T. Genel Müdürlüğü’ne 01.07.2000 tarihi itibariyle (davadan önce) devredildiğini beyanla husumet nedeniyle davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davadan önce işyerinin davalı tarafından 01.07.2000 tarihinde tüm aktifi ve pasifi ile birlikte T. Genel Müdürlüğü’ne devredildiği gerekçesiyle davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.
     İktisadi Devlet Teşekkülleri 233 sayılı K.H.K."de saklı tutulan hususlar dışında "özel hukuk hükümlerine" tabidirler (233 sayılı K.H.K. md. 4/2). Ne var ki, 233 sayılı K.H.K. teşebbüs, müessese ve diğer birimlerin tasfiye ve devrini düzenlemiş, fakat sorumluluk yönünden özel bir hüküm getirmemiştir (233 sayılı K.H.K. md. 38). Ayrıca, 233 sayılı K.H.K. 4/2 hükmünde düzenlenen özel hukuk kurullarının uygulanması kuralı yanında iktisadi devlet teşekküllerinin taraf olduğu devir, dönüşüm ve benzeri intikal hallerinde Borçlar Kanunu’nun 179-180. maddeleri hükmünün uygulanması yargı inançları ve öğretide benimsenmiştir.  Bu durum  karşısında  iktisadi  devlet  teşekküllerinin  taraf  olduğu  devir,  birleştirme ve diğer intikal hallerinde Borçlar Kanunu’nun 179-180. maddeleri hükmü uyarınca "devre konu pasifler yönünden" sorumluluğun doğacağında kuşku ve duraksamaya yer yoktur. Borçlar Kanunu’nun md. 179-180 hükümleri buyurucu nitelikte olduğundan sorumluluk kaydı, sözleşme, devir statüsü veya idari bir tasarrufla hiçbir şekilde etkisiz ve uygulama dışı bırakılamaz. Bunun tamamen etkisiz bırakılması veya sınırlandırılması ancak bir yasayla mümkündür.
     Gerçekten, bir mamelekin ve işletmenin devralınmasını  düzenleyen Borçlar Kanunu’nun 179. maddesine göre devir alan şirket, devir eden şirketin borçlarından ötürü sorumlu olduğu gibi iki yıl müddetle evvelki borçlu (devreden) dahi, yenisi (devralan) ile birlikte müteselsilen sorumlu olur. Borçlar Kanunu’nun müteselsil borçlara ilişkin 141. maddesine göre teselsülün yasa hükmünden doğduğu hallerde kamu düzeni söz konusu olacağından tarafların iradeleriyle teselsülün ortadan kaldırılması hükümsüzdür. Bu nedenle söz konusu müteselsil borç yasa hükmünden (Borçlar Kanunu md. 179"dan) doğduğundan, teselsülden kaynaklanan sorumluluğun dışlanması geçersizdir ve hukuki sonuç doğurmaz. Burada belirtilen sorumluluğun zamanı "devir anıdır." Devrin fiilen gerçekleştiği tarihte doğmuş ve nedeni vücut bulmuş borçlar bu sorumluluğun kapsamında kalmaktadır. İşletmenin devirden önceki borcunun naklinin kural olarak alacaklıya karşı hüküm ifade etmesi Borçlar Kanunu’nun 173. ve 174. maddeleri gereğince alacaklının onamına bağlı ise de, Borçlar Kanunu’nun 179. maddesi bu kurala bir istisna getirmiş, alacaklının rızasına gerek görülmeksizin borcun devir alana intikal ettiği kabul edilmiştir.
     Müteselsil borcun özelliği alacaklının müteselsil borçlulardan hepsinden veya birinden alacağın tamamını veya bir kısmını istemekte serbest oluşudur. Sözü edilen hukuki esaslara göre eski ve yeni borçlunun müteselsil sorumluluğu iki yıllık bir devre için kabul edilmiş olup, bu iki yıl (muaccel borçlar için) devrin, alacaklılara ihbarı ya da gazetelerde ilan tarihinden itibaren başlar (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 28.11.2001 gün ve E:2001/21-1030, K:2001/1077; Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nin 20.12.2005 gün ve E:2005/13301, K:2005/13520 sayılı kararları).                  Somut olayımıza gelince davacı Türkiye Kömür İşletmeleri Genel Müdürlüğüne bağlı Ç.L.İşletmesi bünyesinde 1985-2000 yılları arasında çalışarak 2.7.2000 tarihinde işyerinde emeklilik dolayısıyla ayrılmıştır. Davacının S.S.K. Ankara Meslek Hastalıkları Hastanesinin 9.11.2001 tarihli raporu ile meslek hastalığı dolayısıyla %22 oranında malüliyeti tesbit olunmuş bu malüliyet için davacı Ankara 10.İş Mahkemesinin 2002/45 Esas ve 2003/73 Karar sayılı dava dosyası ile davalı E. Üretim A.Ş. alehine manevi tazminat açarak davacı lehine 5.000 YTL. manevi tazminata hükmedilmiş bu karar Dairemizce onanmıştır. Davacı bu kez oluşan fark maluliyet nedeniyle davalılardan manevi zararın giderilmesini istemektedir. Ç.Linyit İşletmesi 1.7.2000 tarihinde aktif ve pasifleriyle birlikte E. Genel Müdürlüğüne devr olunmuş söz konusu devir ilan edilmemiş ve dava 29.5.2006 tarihinde davalı T.Kömür İşletmeleri Genel Müdürlüğü adına da açılmıştır.
    Hal böyle olunca, ortada Borçlar Kanunu’nun 179. maddesi hükmüne göre müteselsil bir borcun varlığı söz konusudur. Devreden Türkiye Kömür İşletmeleri Genel Müdürlüğü, devralan T.Genel Müdürlüğü ile birlikte devrin ilanından itibaren iki yıl sürede müteselsilen sorumludur. Bu durumda, mahkemece, olay tarihinde işverenin T. Kömür İşletmeleri Genel Müdürlüğü olduğu, tüzel kişiliğinin tamamen ortadan kalkmayıp sadece bir işletmesinin devredildiği, devrin ilanının ise yapılmadığı, davacının müteselsil borçlulardan biri veya diğeri aleyhine dava açmakta serbest olduğu gözetilerek, davalının işveren olarak sorumluluğunun irdelenmesi gerekirken, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
     O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
     SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 30.10.2007  gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi