Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/3879 Esas 2012/2280 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/3879
Karar No: 2012/2280
Karar Tarihi: 23.03.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/3879 Esas 2012/2280 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, kooperatif ortaklığına kabul edildiği halde davalının kendisini ortak olarak kabul etmediğini iddia ederek muaraza yarattığını ve taraflar arasındaki muarazanın giderilmesi için davalının kooperatif üyeliği tespit edilmesi talebinde bulunmuştur. Davalı ise davacının kooperatif üyesi olmadığını savunmuştur. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi kararıyla davacının ortak olup olmadığının tespiti için gerekli araştırmaların yapılması istenirken, Mahkeme davacının kooperatif anasözleşmesinde aranan üyelik şartlarını taşıdığını belirlemiştir. Ayrıca, davacı tarafından kooperatife bağış makbuzu adı altında verilen paranın kooperatif kayıtlarına nasıl girdiği hususu kayıtlar temin edilemediği için belirlenememiş ancak bu paranın üyelik aidatı olarak yatırıldığı kanaatine varılmıştır. Aynı makbuzda ismi yer alan kişinin kooperatife üyeliği de göz önünde bulundurulduğunda, davacının kooperatif üyesi olduğu sonucuna varılmış ve davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri: Müteakip Kat Mülkiyeti Kanunu, Borçlar Kanunu, Medeni Kanun, Hukuk Muhakemeleri Kanunu.
23. Hukuk Dairesi         2011/3879 E.  ,  2012/2280 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki üyeliğin tespiti-muazaranın giderilmesi davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ve müdahil vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -K A R A R-

    Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ortaklığına kabul edilerek, kooperatife aidat ödemesine rağmen, davalının müvekkili hakkında ortak olmadığını iddia ederek muaraza yarattığını ileri sürerek, müvekkilinin davalı kooperatifin 121 no’lu üyesi olduğunun tespiti ile taraflar arasındaki muarazanın men’ine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının muaraza konusu kooperatif hissesini kimden devraldığının anlaşılmadığını, davacının hiçbir şekilde müvekkil kooperatifin üyesi olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece davanın reddine dair verilen kararın davacı vekilince temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi"nce; davalı kooperatif ana sözleşmesi getirtilerek davacının ortak olma koşullarını taşıyıp taşımadığının belirlenmesi, dava dışı firma tarafından davalı kooperatife devredilen izin belgeleri ile ilgili listede davacının ortaklık numarası ve sırasındaki farklılıkların araştırılması, kooperatif ortağı olunmasındaki açık kapı ilkesi uyarınca gerekli inceleme ve araştırmalar yapılarak davacının ortak olup olmadığının tesbit edilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamına göre; davacının kooperatif anasözleşmesinde aranan üyelik şartlarını taşıdığı, ayrıca davacı tarafından kooperatife bağış makbuzu adı altındaki belgeyle verilen paranın kooperatif kayıtlarına ne şekilde girdiği hususunun bu konudaki kayıtlar temin edilemediğinden belirlenemediği, bu paranın üyelik aidatı olarak yatırıldığı kanaatine varıldığı, aynı makbuzda ismi yer alan ..."nın kooperatife üye yapıldığı hususu da göz önünde bulundurulduğunda, davacının da kooperatif üyesi olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı davalı ve müdahil vekillerince temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı ve müdahil vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ve müdahil davalı vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 23.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.