15. Hukuk Dairesi 2020/3083 E. , 2020/3117 K.
"İçtihat Metni"
Davacı ... ile davalılar 1-... 2-....... Kayyımı ... arasındaki davadan dolayı .... Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 26.09.2019 gün ve 2017/348 E.-2019/371 K. sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... ... Kayyımı ... vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, yargılamanın yenilenmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece talebin kabulü ile ilk kararın iptâl edilerek davanın reddine dair verilen karara karşı, davalı ... ... kayyımı tarafından kanun yoluna başvurulmuştur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3/2 maddesinde “Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanun"un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454"üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” düzenlemesine yer verilmiş iken 6723 sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 34. maddesi ile bu hüküm "12.01.2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3"üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan" ibaresi “verilen” şeklinde değiştirilmiş ve fıkraya aşağıdaki cümle eklenmiştir. Bu kararlara ilişkin dosyalar bölge adliye mahkemesine gönderilmez:” şeklinde değiştirilmiştir. Daha sonra 7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun"un 47. maddesinde yer alan “6100 sayılı Kanun"un geçici 3"üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "454" ibaresi "444" şeklinde değiştirilmiştir.” hükmüyle yargılamanın yenilenmesine ilişkin kararlar istinaf yoluna tabi tutulmuştur.
HMK"nın 448. maddesinde "Bu Kanun hükümleri, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhâl uygulanır." hükmü bulunmaktadır.
Bu hükümler birlikte değerlendirildiğinde, istinaf kanun yolunun yürürlüğe girdiği 20.07.2016 tarihine kadar temyiz kanun yoluna başvurulmuş bir karar hakkında bu kararın kesinleşmesine kadar geçecek süreçte 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun istinafa ilişkin düzenlemeleri eklenmeden önceki hâli uygulanmaya devam edilecektir. Yani 20.07.2016 tarihinden önce temyiz yoluna başvurulmuş bir dosya bu yolla sonuçlanacak olup, bu dosyanın hiç bir şekilde istinaf incelemesine tabî tutulması söz konusu olmayacaktır. 20.07.2016 tarihinden önce bir dosyada verilen karara karşı temyiz kanun yoluna başvurulmuşsa, o karar Yargıtayca bozulmuş olsa dahi bundan sonra verilecek kararlarla (bozmadan geçmiş dosyalarla ilgili verilecek kararlar) ilgili olarak da başvurulması gereken kanun yolu 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun istinafla ilgili değişikliklerinin yapılmadan önceki hâline ilişkin düzenlemeler gereği temyiz ve koşulları varsa karar düzeltme yoludur. İstinaf yolu söz konusu olmayacaktır. Burada sonradan verilen kararın 20.07.2016 tarihinden sonra verilmiş olmasının önemi yoktur. Daha açık anlatım ile daha önce Yargıtay incelemesinden geçen bir dosyada verilen kararın istinaf edilmesi mümkün değildir.
20.07.2016 tarihinden sonra verilen kararlara karşı kanun yoluna başvurulacaksa, burada ikili ayrım yapmak gerekir.
İlk olarak, biraz önce açıklandığı üzere 20.07.2016 tarihinden sonra verilen kararla ilgili olarak daha önce temyiz kanun yoluna başvurulmuşsa, artık o karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması mümkün değildir. Bozma sonrasında verilecek karara karşı başvurulacak kanun yolu yine temyiz olup, bu inceleme sonucunda verilecek karara karşı 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440 vd. maddelerinde gösterilen şartların oluşması halinde karar düzeltme yoluna başvurulması da mümkündür.
İkinci olarak, 20.07.2016 tarihinden sonra verilen karar ile ilgili olarak öncesinde bir temyiz incelemesi yapılmamışsa, bu tarihten sonra verilen kararlara karşı başvurulması gereken kanun yolu istinaf kanun yolu olacaktır.
6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2. maddesinde “……… HUMK’nın 427 ila 454. maddelerinin uygulanmasına devam olunur…...” şeklindeki hüküm “HUMK’nın 427 ila 444. maddelerinin uygulanmasına devam olunur…...” şeklinde değiştirildiğinden, yapılan bu düzenlemeyle bölge adliye mahkemelerinin, faaliyete geçmesinden sonra yargılamanın yenilenmesi davası sonucunda verilen kararların da istinaf kanun yoluna tabi kılındığının kabulü zorunludur. Usul hükümleri kanunda aksine bir düzenleme olmadığı taktirde derhal yürürlüğe gireceği ve göreve ilişkin olması sebebiyle resen gözönünde tutulması gerektiğinden, dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi için ilk derece mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle istinaf incelemesinin yapılmasını sağlamak üzere ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi için dosyanın ilk decere mahkemesine İADESİNE, 01.12.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.