10. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/1167 Karar No: 2016/1828 Karar Tarihi: 15.02.2016
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/1167 Esas 2016/1828 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2016/1167 E. , 2016/1828 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Asıl dava, yersiz ödenen aylıkların tahsili, birleşen dava ise aylığı iptal eden Kurum işleminin iptali ile aylıkların ödenmeye devam edilmesi gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkeme, ilamında belirtilen gerekçelerle, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın ise reddine karar vermiştir. Hükmün, asıl davada davalı-birleşen davada davacı olan ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Asıl davada yönünden; 21.07.2004 gün ve 25529 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak, öngördüğü istisnalar dışındaki hükümleri yayım tarihinde yürürlüğe giren, 14.07.2004 tarih ve 5219 sayılı “Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ve ayrıca 5236 sayılı Kanun, katsayı artışı da uygulanmak suretiyle bu kanunların yürürlük tarihinden sonra yerel mahkemelerce verilen hükümler yönünden 2014 yılı için 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427’nci maddesindeki temyiz (kesinlik) sınırını 1.890,00 TL. olarak değiştirmiştir. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir. Temyiz sınırı belirlenirken yalnız dava konusu edilen taşınır malın veya alacağın değeri dikkate alınır. Faiz, icra (inkar) tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hesaba katılmaz. Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması halinde temyiz (kesinlik) sınırının saptanmasında alacağın tamamının gözetilmesi; tümü dava konusu yapılan bir alacağın kısmen kabulünde ise temyiz (kesinlik) sınırının belirlenmesinde kabul ve reddedilen miktarların esas alınması, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427’nci maddesi hükmü gereğidir. Somut olayda, asıl dava yönünden, kabule konu 585,39 TL’lik alacak tutarı, yukarıda değinilen temyiz (kesinlik) sınırının altında bulunduğundan, anılan karara karşı temyiz yoluna başvurulması mümkün değildir. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle asıl davada davalı- birleşen davada davacı olan ...’in temyiz dilekçesinin miktar itibariyle kesinlik nedeniyle REDDİNE, 2-Birleşen dava yönünden; Dosyadaki yazılara, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının ..."den alınmasına, 15.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.