Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/3484 Esas 2012/2278 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/3484
Karar No: 2012/2278
Karar Tarihi: 23.03.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/3484 Esas 2012/2278 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, kooperatifin eski yönetim kurulu üyeleri olan davalıların fayans alımı işindeki kusurlu işlemleri nedeniyle zarar gördüğünü ve 57.490 TL tazminat talep ettiğini belirtmiştir. Davalılar ise bu iddiaları reddetmiş ve davanın reddini istemişlerdir. Mahkeme, davalıların kusurlu işlemleri nedeniyle kooperatifin zarar gördüğünü kabul ederek tazminatın davalılardan tahsiline karar vermiştir. Ancak Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin bozma kararı ile ceza davasının sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Dava sonucunda üçüncü bir bilirkişi raporu doğrultusunda, davalıların fayans alımı işlemlerinden dolayı kooperatifin herhangi bir zararının bulunmadığı tespit edilmiştir. Bu nedenle mahkeme, davanın reddine karar vermiştir. Davacı vekilinin diğer temyiz itirazları reddedilmiş olup, temyiz itirazlarının kabul edilerek hükmün davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun maddeleri: Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 3/2. maddesi.
23. Hukuk Dairesi         2011/3484 E.  ,  2012/2278 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, kooperatifin eski yönetim kurulu üyesi olan davalıların, fayans alımı işindeki kusurlu işlemleri nedeniyle müvekkilini 57.490,00 TL zarara uğrattıklarını ileri sürerek, bu meblağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili, dava konusu işlerin yapıldığı sırada müvekkilinin görevde olmadığını, daha sonra yapılan genel kurulda yönetim kurulu üyelerinin ibra edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... vekili, iddiaların gerçeği yansıtmadığını, faturalara gerçek durumu yansıttığı için itiraz etmediklerini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davalıların kusurlu işlemleri ile kooperatifi zarar uğrattıkları gerekçesiyle, hesaplanan tazminatın müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline dair verilen karar, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi" nin 26.05.2008 tarihli ilamıyla, işbu sorumluluk davasının da konusu teşkil eden bir takım işlemlerden dolayı, davalılardan ..." nun da aralarında bulunduğu kooperatif eski yöneticiler hakkında açılan ve halen derdest olan ceza davasının bekletici mesele yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, ceza mahkemesinin kesinleşmiş karar örneği dosyaya celb edildikten sonra ceza dosyasındaki bilirkişi raporu ile bu dosyada bulunan bilirikişi raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla dosyanın tevdi edildiği üçüncü bilirkişi raporu doğrultusunda, dönemin yönetim kurulu üyesi davalıların fayans alımı ilgili işlemlerinden dolayı kooperatifin her hangi bir zararının bulunmadığının tespit edildiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
    2) Dava, kusurlu işlemleri nedeniyle kooperatifi zarara uğrattıkları ileri sürülen kooperatif eski yöneticilerinden uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesi 3/2. maddesinin “ Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur.” şekindeki amir hükmü karşısında davalılar lehine tek bir vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, her iki davalı için ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.03.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.